Atatürk

Atatürk
Atatürküm

Ben Mustafa Kemal'im

Ben Mustafa Kemal'im
Ben Mustafa Kemal'im

24 Kasım 2011 Perşembe

Paris Barış Konferansının tarihi, alınan kararlar, sonucu ve önemi

Paris Barış Konferansı

Paris Barış Konferansının tarihi, alınan kararlar, sonucu ve önemi.

1918 yılı sonbaharında Bağlaşma Devletleri birbiri ardınca bırakışma anlaşmaları imzalayıp savaştan çekildiler. Bunun üzerine onlarla yapılacak barışların ilkelerini saptamak için Paris’te büyük bir konferans toplandı.

18 Ocak 1919’da toplanan Paris Barış Konferansı’na 32 ülkenin temsilcileri katıldı. İngiltere ve Fransa, ilk günden itibaren konferansı kendi denetimleri altına aldılar. Konferansın amacı, savaşı kaybeden devletlerle yapılacak barışın koşullarını görüşmekti. İngilizler ve Fransızlar, konferansa Yunanlıları davet ederek, Osmanlı Devleti’nde nüfus yönünden çoğunluk oluşturdukları bölgeler üzerinde haklarını savunmalarını istediler.

Devletler arası ilişkilerin yalnız karşılıklı çıkarlara dayandığını gösteren en güzel örneklerden biri bu konferansta geçen olaylardır. Savaş sırasında yendikleri devletlerden neler kopartacaklarını, özellikle Osmanlı ülkesini nasıl paylaşacaklarını pek uyumlu bir biçimde kararlaştıran üç büyük devlet, yani İngiltere, Fransa ve İtalya, iş gerçekleşme aşamasına gelince hemen birbirlerine düşme yoluna girdiler.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Wilson, savaş sırasında ilan ettiği ilkelerinin, barış yapılırken mutlaka göz önüne alınmasını istemişti. Bu durum anlaşma devletlerinin işine gelmiyordu. Ancak artık çok büyük bir güç durumuna gelen Amerika Birleşik Devletleri’ni karşılarına da almak istemiyorlardı. Bu nedenle tam bir açmaza düşmüşlerdi. Wilson, savaş sonu adil bir barış yapılmasını, toprak kazancının ve savaş tazminatlarının söz konusu edilmemesi, her ulusun kendi geleceğini kendisinin belirlemesi gibi son derece insancıl ilkeler ortaya atmıştı. Bu nedenle yenilenlerden pay alınması veya bir başka çıkar sağlanması hiç olmazsa kuramsal açıdan mümkün değildi. Bu nedenle geriye kalan üç güç bütün çabalarıyla, isteklerinin Wilson ilkelerine uygun düştüğünü uydurma kanıtlarla göstermek zorundaydılar. Bu arada çıkar çatışmaları da giderek artmıştı.

Konferansta Yunanistan’a büyük destek veren İngilizler, Yunanlıların, konferansa sundukları İzmir ve yöresine ilişkin sahte belgeleri gerçek belgeler olarak kabul ettiler. Gerçekle hiçbir ilgisi olmayan bu belgelere Amerikalıları da inandırdılar. Bununla da kalmayıp Osmanlı Devleti toprakları üzerine kurulacak devletlerin, kendilerini yönetecek durumda olmadıklarını ileri sürerek himaye altında yaşamaları gerektiği düşüncesini savundular.

Konferansa katılan Yunanlıların amaçları ise; Batı Anadolu’yu ve Trakya’yı ele geçirerek Ege Denizi çevresinde büyük bir Yunan devleti kurmaktı. Bu amaçla Yunan Başbakanı Venizelos, İzmir ve çevresi ile Trakya’nın Yunanistan’a verilmesini istedi.

Savaş sırasında yapılan ve Osmanlı ülkesinin paylaşılmasını öngören antlaşmalarda Batı Anadolu ve Akdeniz Bölgesi’nin İtalyanlara verilmesi kabul edilmişti. Önceden buna karşı çıkmayan İngilizler, konferansta Batı Anadolu’nun İtalya’ya bırakılmasına karşı çıktılar. Güçlü bir ülke olan İtalya’nın Doğu Akdeniz’de egemen olması, İngiltere’nin sömürgelerine giden yollarının güvenliğini tehlikeye sokabilirdi. Bu sebeple İngiltere, Doğu Akdeniz’de güçlü bir İtalya yerine kendi güdümlerindeki Yunanistan’ın olmasını istiyordu. Bunun üzerine İtalya, daha önce kendisine bırakılan Batı Anadolu’nun Yunanistan’a verilmesinden dolayı konferansı terk etti.

Konferansın bu ortamından faydalanan Yunan Başbakanı Venizelos, Türklerin, İzmir’de Rumları yok etmeye hazırlandıklarını, İtalya’nın da İzmir’e asker çıkarmak üzere olduklarını iddia etti. Venizelos’un bu iddiasını gerçek kabul eden İngiltere ve Fransa, Yunan ordusunun İzmir’i işgal etmesini kararlaştırdılar. İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesine karar verilmesi, İtalya’nın, İngiltere ve Fransa ile arasının açılmasına neden oldu.

İngiltere’nin de yardımıyla 15 Mayıs 1919’da İzmir önlerine güçlü bir donanma gönderen Yunanlılar, aynı gün karaya asker çıkararak bu kenti işgale başladılar.

Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı, anıları, fotoğrafları, nutukları, mektupları, devrimleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı, anıları, fotoğrafları, nutukları, mektupları, devrimleri