Atatürk

Atatürk
Atatürküm

Ben Mustafa Kemal'im

Ben Mustafa Kemal'im
Ben Mustafa Kemal'im

26 Mayıs 2011 Perşembe

Şehit Mektupları



Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Bir Şehid Mezadı” adlı hazin bir hikayesi vardır. Kurtuluş Savaşı’nda şehid olan erlerin eşyalarının nasıl mezada konup satıldığını, topu topu bir küçücük bavula sığacak kadar olan bu şehid eşyalarını ailelerine göndermenin masraf ve zahmetini falan anlatır bu hikaye. Siz Anadolu’daki şu yoksulluğa bakın ki bir şehidin kurşun deliği açılmış bir kalpağı, altı delinmiş bir potini, eprimiş bir gömleği bile satılacak kadar değerli, öte yandan ailesi de onun parasına muhtaç olacak denli fakir. Peki ya satılmak üzere açılan bavuldan bir şehidin mektupları çıkarsa!..

25 Mayıs 2011 Çarşamba

İrtica Olayları Karşısında Atatürk


Hareket Ordusu Kurmay Başkanı Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) Mustafa Kemal,
arkadaşları ile İstanbul'da
(Nisan 1909)

GİRİŞ:
İrtica’nın sözlük anlamı hemen bütün sözlüklerde “geri dönme, geri dönücülük, eskiyi isteme” şeklindedir1. Buna bağlı olarak “irtica hareketi” de, “yeni kurulan bir düzeni beğenmeyerek, eski düzene dönmek için girişilen eylem” diye tanımlanmaktadır. Yine aynı kökten türeyen “mürteci” sözcüğü de bu hareketleri yapan kimse için kullanılır. Arapça’dan alınan bu sözcüklerin yerine günümüzde “gerici, gericilik” sözcükleri de kullanılmaktadır. Fransızca’da ise “reaction, reactionnaire” sözcükleri aynı anlamı vermektedir. II. Abdülhamit zamanında (1900 yılında Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yılında) basılmış bulunan Şemsettin Sami’nin eseri “Kamûs-u Türkî” de ise “irtica” sözcüğüne yer verilmemiştir2. “îrtica” sözcük olarak “İnkılâp” ile daima birbirinin karşıtı olarak sosyal, ekonomik, siyasal olaylarda sık sık kullanılır. Hemen her inkılâp (devrim, revolution) irtica ile mücadele etmek durumunda olmuştur. Bu durum Türk tarihinin yakın döneminde ve özellikle Türk İnkılâbı’nda da açık bir şekilde görülmüştür. Atatürk irticayı şöyle tanımlıyor: “Her ilerici ve müspet gelişmeye karsı çıkan kuvvete irtica denir.” Bunu somut bir örnekle de tanımlamaktadır: “Türklerin 1453 zaferini, yani İstanbul’un fethini tasavvur buyurunuz. Bütün bir cihana karşı İstanbul’u ebediyen Türk camiasına mal etmiş olan kuvvet ve kudret, takriben aynı senelerde icat edilmiş olan matbaayı Türkiye’ye kabul için erbab-ı hukukun meş ‘um kuvvetini iktihama (yıkmak) muktedir olamamıştır.”3

Atatürk ve Yabancı Sermaye - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler

Atatürk ve Yabancı Sermaye - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler: "ÖZET
1920 – 1930 yılları arasında Türkiye’de 201 anonim şirket kurulmuştu. Bunların 66 sında yabancı sermayesi vardı. Ancak 1930 yılına gelindiğinde ülke sanayii hala son derece cılız ve sınırlı idi. Sanayi işletmelerinin sadece % 4 ünde elektrik ile işleyen motor vardı. Özel şirketlerin, ister yabancı sermayeli olsun ister tamamen yerli sermayeli, gerçek anlam ve ölçekte bir sanayileşme sürecini başlatacak, sermaye birikimi yetersiz kalıyordu. İşte bu aşamada Türkiye yabancı (dış) kredi alarak devlet eliyle sanayileşme sürecini başlattı.

ATATÜRK’ün, O’nu diğer devlet adamlarından çok belirgin bir şekilde ayıran ve yücelten iki özelliği vardır:

• Gerçekçiliği

Atatürkün İletişime Verdiği Önem - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler

Atatürkün İletişime Verdiği Önem - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler: "Atatürk;“ Türk milletinin sağlam bir fikre sahip olması gerekir. Bütün çabaların, Türk kamuoyunun gerçeği anlamasına ve duymasına yönelik olduğu millete anlatılmalıdır. Ancak o şekilde millet, günlük fikirlere, sahte ve yanıltıcı sözlere asla önem vermeyecek bir olgunluğa erişebilir” diyerek basının ne kadar önemli bir kitle iletişim aracı olduğu gerçeğini vurguluyordu.

Atatürk’ün milli mücadele yıllarından başlayarak basın-yayınla ilgili yaptığı çalışmalar:

- 4 Eylül 1919 – İrade-i Milliye Gazetesi’nin çıkarılması
- 10 Ocak 1920 – Hakimiyet-i Milliye Gazetesi’nin çıkarılması
- 6 Nisan 1920 – Anadolu Ajansı’nın kurulması
- 7 Ekim 1920 – Ceride-i Resmiye Gazetesi’nin çıkarılması
- 1925 – Telsiz Telgraf hahından Kanun’un çıkarılması
- 1927 – Telsiz Telgraf vericilerinin hizmete girmesi
- 6 Maysıs 1927 – İstanbul Radyosu’nun yayına başlaması
- 18 Kasım 1927 – Ankara Radyosu’nun yayınına başlaması

İrade-i Milliye Gazetesi

İrade-i Milliye, Mustafa Kemal Paşa tarafından Temsil Kurulu adına yayın yapmak için kurdurulan ilk Millî Mücadele gazetesidir.

- Google Araç Çubuğu kullanılarak gönderildi"

Atatürk’ten kalan üç hatıra

72 yıl önce hayata gözlerini yuman Mustafa Kemal Atatürk, Dolmabahçe Sarayı’nda şahsi malı olarak sadece bir tablo, bir saat ve bir termometreyi kayıt ettirmiş.








Milliyet gazetesi yazarı Can Dündar, Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 72. Yılında kaleme aldığı yazıda ilginç bir detaya dikkat çekti. Can Dündar, şunları yazdı:
1938 yılı Aralık ayı... Türkiye, Atatürk’ü kaybedeli henüz 3 hafta olmuş.

Atatürk son yıllarında neden yalnızdı?

Devrim kendi evlatlarını yedikçe yalnızlaşan lider, "tek ve yalnız" bir adam olmasaydı bunca radikal reforma imza atabilir miydi?

Kurtuluş Savaşı'nın liderlerini gösteren bir poster. En üstte yer alan Gazi Mustafa Kemal'in posterdeki diğer şahsiyetlerin çoğuyla sonradan yolu ayrıldı (farklı tarihlerde ve farklı gerekçelerle).




Hayata Mustafa olarak başlayıp daha sonra sırasıyla Mustafa Kemal, Mustafa Kemal Paşa, Gazi Mustafa Kemal ve Kemal Atatürk olan (bu isim değişimleri üzerinde yaşadığımız coğrafyanın 19. yüzyıl sonundan 1930'ların sonuna kadar tecrübe ettiği baş döndürücü değişimleri özetlemiyor mu bir bakıma?), modern Osmanlı-Türkiye tarihinin en önemli şahsiyeti, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu uzun yıllar bir tabu olageldi. İsminin etrafında oluşan imge, gerçek ve kanlı canlı bir kişiliğin her bakımdan önüne geçti, onu örttü.
Hem aradan geçen zamanda meydana gelen toplumsal (ve dolayısıyla entellektüel) gelişim, hem Atatürk'ün "insanî" özelliklerinin son 20 yıldır artan oranda merak uyandırır olması, hem de son 8 yıldır yüksek siyasette yaşanan güç mücadelesi ve devlet gücünün el değiştirmesinin yol açtığı karşı-tarih yazımı patlaması... Tüm bunlar Atatürk'ü tabu olmaktan biraz çıkardı.

Atatürk'ün leblebilerini yürüten çocuk Hanri

9 Ekim 1937’de Atatürk’ün kıvırcık saçlarını okşadığı ve trenine aldığı 7.5 yaşındaki çocuk, şu an 81'inde ve en geniş Atatürk fotoğraf arşivine sahip. Hanri Benezus 73 yıl önceki buluşmayı anlattı.





Atatürk, Nazilli’de bir basma fabrikası açılşıının ardından Aydın’da çeşitli ziyaretlerde bulunur. Ortaklar’a da uğrar. Onu karşılayan heyette istasyon müdürü, muhtar ve incir kooperatifinin katibi vardır. Katibin oğlu da babasının paçasına yapışarak, ’ben de Atatürk’ü karşılamaya geleceğim der’ ve 73 yıl önceki buluşma gerçekleşir.

Kemal'im - İbrahim Sevindik - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler

Kemal'im - İbrahim Sevindik - Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler: "- Google Araç Çubuğu kullanılarak gönderildi"

Azınlıklar

Başbakan İnönü saat 18.00 sularında Florya Köşkü’nde
Atatürk’ü ziyaret etmiş:
- Hayırdır İsmet… Habersiz geldin.
- Paşam, azınlıklar meselesi… Konuyu Meclis’e getireceğiz… Ne
diyorsunuz?

19 Mayıs 2011 Perşembe

Mustafa Kemal’in Samsun’a Çıktığı 19 Mayıs 1919'da Türkiye'nin İçerisinde Bulunduğu Şartlar

ÖZET
Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığında Anadolu’nun durumu çok kötüydü. Uzun savaşlardan çıkmış halk, yorgun, bezgin ve moralsiz idi. Osmanlı İmparatorluğu, İtilaf Devletlerinin esiri olmuş, İstanbul işgal edilmiş idi. Sultan Vahideddin ise çaresiz ve zavallı bir durumdaydı.

19 MAYIS ATATÜRK'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Kutlu Olsun !

Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı her yıl 19 Mayıs tarihinde kutlanan Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ulusal bayramıdır. 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Atatürk Bandırma Vapuru ile Samsun'a çıkmıştır ve bu gün Kurtuluş Savaşı'nın başladığı gün kabul edilir. Atatürk bu bayramı Türk gençliğine armağan etmiştir.

Tarihçe

16 Mayıs 2011 Pazartesi

SEVR ANTLAŞMASI

SEVR ANTLAŞMASI:
         İtilaf devletleri (İngiltere,Fransa,İtalya), Osmanlı Devleti ile imzalamayı düşündükleri barış antlaşmasını hemen hazırlayamadılar.Osmanlı Devleti topraklarının paylaşılması ile ilgili aralarında anlaşmazlıklar çıktı.Sonunda, Osmanlı Devleti’ni barış konferansına davet ettiler.(22 Nisan 1920)
         Antlaşma şartları, İstanbul’da padişahın başkanlığında toplanan “Saltanat Şurası”nda görüşüldü.Daha sonra , Paris’e giden bir heyet, Sevr Antlaşması’nı imzaladı.(10 Ağustos 1920)
       
 Bu antlaşmanın hükümlerine göre:

ATATÜRK’ÜN ANKARA’YA GELİŞİ

ATATÜRK’ÜN ANKARA’YA GELİŞİ
             27 Aralık 1919’da Atatürk ve Temsil Heyeti üyeleri Ankara’ya geldiler.İstanbul’da açılacak olan  Meclis-i Mebusan’ın  çalışmaları yakından takip edilecekti.Ankara aynı zamanda Kurtuluş Savaşı’nın merkezi haline geldi.
             12  Ocak 1920’de İstanbul’daki meclis toplandı.Bu meclis 28 Ocak 1920 de “Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandığı sırada Türk askerinin süngüsüyle koruduğu vatan toprakları bir bütündür, bölünemez” şeklinde özetleyebileceğimiz bir karar aldı.Misak-ı Milli olarak adlandırılan bu karar üzerine İistanbul’daki bu meclis kapatıldı.Bazı millet vekilleri İngilizler tarafından tutuklandı.İstanbul resmen işgal edildi.

SİVAS KONGRESİ (4-11 EYLÜL 1919)

SİVAS KONGRESİ (4-11 EYLÜL 1919)
            Yurdun her tarafından gelen temsilcilerin katılımıyla 4 Eylül 1919’da Sivas Kongresi toplandı.Kongre başkanlığına Mustafa Kemal seçildi.
             Bu kongrede aşağıdaki kararlar alındı:

ERZURUM KONGRESİ (23 TEMMUZ-7 AĞUSTOS 1919)

ERZURUM KONGRESİ(23 TEMMUZ-7 AĞUSTOS 1919)
    
        Doğu Anadolu’nun Ermenilere verilmek istenmesine karşı mücadele etmek amacıyla bu bölgede Doğu Anadolu Haklarını Koruma Cemiyeti kurulmuştu.Bu cemiyet kurtuluş çareleri aramak için bir kongre düzenlemişti.Mustafa Kemal Paşa bu kongrenin düzenleneceğini öğrenince hemen Erzurum’a geldi ve o da toplantıya katıldı.(23 Temmuz -7 Ağustos 1919)    
 Bu kongrede şu önemli kararlar alındı:

  1. Milli sınırlar içinde bulunan vatan bir bütündür,parçalanamaz.(Onun hiçbir parçası kendinden ayrılamaz.)
  2. Her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı,Osmanlı Hükümetinin dağılması halinde millet, hep birlikte direniş ve savunmaya geçecektir.
  3. Vatanın ve istiklalin  korunmasına  ve  sağlanmasına İstanbul  Hükümeti’nin gücü  yetmediği taktirde, amacı gerçekleştirmek için  geçici  bir hükümet kurulacaktır. Bu hükümetin üyeleri milli  kongre tarafından seçilecektir.  Kongre  toplanmamışsa  bu   seçimi  Temsil  Heyeti   (Heyet-i Temsiliye)
  4. Kuva-yi Milliye’yi amil (etken) ve milli iradeyi hakim kılmak esastır.
  5. Hıristiyan unsurlara (azınlıklara) siyasi hakimiyetimizi ve sosyal dengemizi bozucu haklar verilemez.
  6. Manda ve himaye kabul olunmaz.
  7. Milli meclisin derhal toplanması ve hükümet işlerinin meclis denetiminde yürütülmesini sağlamak için çalışılacaktır.
Bu kongrede , Mustafa Kemal Paşa başkanlığında, dokuz kişiden oluşan bir temsil heyeti seçildi ve çalışmalarını tamamladı.(7 Ağustos 1919)

AMASYA GENELGESİ (22 HAZİRAN 1919)

AMASYA GENELGESİ (22 HAZİRAN 1919)
 
      Samsun’dan sonra Amasya’ya gelen Mustafa Kemal Paşa yakın arkadaşlarıyla toplantılar yaptı.Onların da düşüncelerini alarak Amasya Genelgesi’ni yayımladı.(22 Haziran 1919)
       Bu genelgede şu önemli kararlar vardı:

1.       Vatanın bütünlüğü , milletin istiklali tehlikededir.
2.       İstanbul’daki hükümet,üzerine aldığı sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir.Bu durum milletimizin yok olduğu izlenimini vermektedir.
3.       Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.
4.       Milletin durumunu ve davranışını göz önünde tutmak,haklarını dile getirip bütün dünyaya duyurmak için her türlü etkiden ve denetimden kurtulmuş,milli bir kurulun varlığı çok gereklidir.
5.       Anadolu’nun her yönden en güvenli yeri olan Sivas’ta milli bir kongrenin süratle toplanması kararlaştırılmıştır.
6.       Bunun için bütün illerin her sancağından, halkın güvenini kazanmış üç delegenin mümkün olan süratle yetişmek üzere hemen yola çıkarılması gerekmektedir.
7.       Her ihtimale karşı, bu durumun milli bir sır halinde tutulması ve delegelerin gereken yerlerde kimliklerini gizleyerek seyahatlerini yapmaları gerekir.

Mustafa Kemal Paşa , Amasya Genelgesi’yle  kurtuluş mücadelesinin gerekçesini ve yöntemini belirtmiştir!


Amasya Genelgesi İhtilal Bildirisi mi? (Analitik Değerlendirme)

ÖZET
Bu makale, Amasya Genelgesi'nin bir ihtilâl bildirisi olup olmadığını analiz etmeye çalışmaktadır. İlk önce söz konusu yazıda, Amasya Genelgesi'nin I.Dünya Savaşı'ndan sonra hangi iç ve dış siyasî şartlarda yayınlandığı üzerinde durulduktan sonra genelgenin Mondros Mütarekesi'nden sonra İtilâf Devletleri'ne karşı başlatılan Türk Millî Mücadele hareketi içinde, sanılanın aksine bir başlangıç değil vatan savunması için merkezî örgütlenme konusunda önemli bir dönüm noktası olduğu savunulmuştur.

11 Mayıs 2011 Çarşamba

Mustafa Kemal Atatürk Kitapları Arşivi (E-Kitap)

Mustafa Kemal Atatürk Kitapları Arşivi

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk hakkında yazılmış olan en seçme kitaplar burada genç akademi takipçilerinin beğenisine sunulmuştur. Unutulmayan, hiçbir zaman da unutulmayacak eserler bilgisayarınızda bulunsun.

Ayrıca Atatürk’ün hiçbir yerde bulamayacağınız geniş bir resim arşivi de verilmiştir.
Kitaplar hem rar içinde not defteri dosyası olarak hem de word dosyası olarak verilmiştir. E-kitap okuma programları, not defteri dosyası şeklindeki kitapları okuyabilmektedir. Ellerinde bu tür programlardan bulunmayanlar ise Microsoft Word de kitapları inceleyebilirler.


30 AĞUSTOS HATIRALARI
Afetinan - MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’TEN YAZDIKLARIM
Afetinan - MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN KARLSBAD HATIRALARI
ALTIN DESTAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK I
ALTIN DESTAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK II
ANAFARTALAR KUMANDANI MUSTAFA KEMAL İLE MÜLÂKAT
ARSEL İlhan - Din Adamları.
Atatürk - Nutuk
ATATÜRK ANADOLU’DA (1919-1921)
ATATÜRK ve TAM BAĞIMSIZLIK
ATATÜRK ve ULUSAL DİL
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE IŞIĞINDA EĞİTİM POLİTİKAMIZ
ATATÜRK’Ü ANLAMAK ve TAMAMLAMAK.
ATATÜRK’Ü ÖZLEYİŞ -I
ATATÜRK’Ü ÖZLEYİŞ -II
ATATÜRK’ÜN ASKERLİKLE İLGİLİ ÇEVİRİ KİTAPLARI
AVRUPA İLE ASYA ARASINDAKİ ADAM GAZİ MUSTAFA KEMAL -I
AVRUPA İLE ASYA ARASINDAKİ ADAM GAZİ MUSTAFA KEMAL -II
AVRUPA İLE ASYA ARASINDAKİ ADAM GAZİ MUSTAFA KEMAL -III
AVRUPA İLE ASYA ARASINDAKİ ADAM GAZİ MUSTAFA KEMAL -IV
BALKANLAR VE TÜRKLÜK -I
BALKANLAR VE TÜRKLÜK -II
Bernard Caporal - KEMALİZM ve SONRASINDA TÜRK KADINI - I (1919-1970)
Bernard Caporal - KEMALİZM ve SONRASINDA TÜRK KADINI - II (1919-1970)
Bernard Caporal - KEMALİZM ve SONRASINDA TÜRK KADINI - III (1919-1970)
Berthe Georges Gaulis - Kurtuluş Savaşı Sırasında TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ
BİRİNCİ BALKAN SAVAŞI (1912) -I

4 Mayıs 2011 Çarşamba

Ataturk karakalem portre

Karakalem Atatürk Portresi



karakalem resimler, karakalem çizimi, karakalem çizmek, karakalem resim, karakalem çizimi, karakalem resimler, karakalem nasıl çizilir, karakalem çizimleri



Ataturk karakalem portre

Atatürk'ün Söylediği Sözlerin İngilizcesi

Atatürk'ün Söylediği Sözlerin İngilizcesi Our great ideal is to raise our nation to highest standars of civilization and porsperity.
Büyük hedefimiz, milletimizi en yüksek medeniyet seviyesine ve refaha ulaştırmaktır.
Teachers: the new generation will be your devotion.
Öğretmenler: Yeni nesiller sizlerin eseri olacaktır.
Happy is the one who says, "I'm a Turk".
Ne mutlu "Türküm" diyene.
Peace at home, peace in the world.
Yurtta sulh, cihanda sulh.

1 Mayıs 2011 Pazar

ATATÜRK’ÜN AKILLI PROJESİ (2)

ATATÜRK’ÜN AKILLI PROJESİ (2)


“İdeal Cumhuriyet Köyü Projesi’nden Venüs Projesi’ne”





İdeal Cumhuriyet Köyü Projesi

Atatürk’ün SOSYAL FABRİKA PROJESİ dışındaki “akıllı projelerinden” biri de İDEAL CUMHURİYET KÖYÜ PROJESİ’dir. “Köylü milletin efendisidir” diyen Atatürk, Türkiye’nin “tabandan kalkınması” için 1937 yılında İdeal Cumhuriyet Köyü Projesi’ni hazırlamıştır. Atatürk’ün üzerinde çalışarak uygulanmasını istediği bu proje, Afet İnan’ın “Devletçilik İlkesi” ve “Cumhuriyetin Ellinci Yılı İçin Köylerimiz” adlı kitaplarında yer almıştır.[1]

ATATÜRK,ÜN AKILLI PROJESİ


Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Çılgın Kanal Projesi”ni açıklamasının ardından bir tartışmadır başladı! Bütün televizyon ekranları ve gazete köşeleri, hatta bir ulus, bir “çılgınlığın” peşinde sürüklenir oldu…
Başbakan, “Çılgın Projeyi” açıklar açıklamaz, yandaşlar “İstanbul dünyanın merkezi olacak! Türkiye kalkınacak!..” diye avaz avaz bağırmaya başladılar!…
Marmara’dan Karadeniz’e devasa bir kanal açarak “kalkınacaklarını” zanneden bütün “çılgınlara”, 80 yıl kadar önce Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün hayata geçirdiği AKILLI PROJE’den; Atatürk’ün SOSYAL FABRİKA PROJESİ’nden söz etmek istiyorum…
Kim bilir, belki bizim “çılgınlar” iyice havalanıp uçmadan, akıllarını başlarına toplayıp ayaklarını biraz yere basarlar.
O FABRİKANIN VENEZUELLA’DA NE İŞİ VAR?