Montrö Boğazlar Sözleşmesi (20 Temmuz 1936)
Boğazlar sorununun gelişim süreci.
Türkler XIV. yüzyıldan başlayarak Boğazlara egemen olmuşlardır. Birinci Dünya Savaşı sonuna kadar Boğazları başarılı bir şekilde savunmuşlar ve boğazlar üzerindeki egemenliğini yitirmemişlerdir.
1918 yılı başında Ruslar savaştan çekilmişler ve Boğazlar üzerindeki iddialarından o zaman için vazgeçmişlerdir. Ancak Osmanlı Devleti’de bir süre sonra savaşı kaybedince Mondros Ateşkes Antlaşması uyarınca tarihinde ilk kez Boğazları teslim etmek zorunda kalmıştır. Anlaşma Devletleri, Boğazları işgal ederek ortak yönetimlerine almışlardır.
Lozan’da Türk temsilcileri Boğazlar üzerindeki egemenliğimizin sınırsız olması için çok çalışmışlar ancak sorun tüm dünyayı ilgilendirdiği için bu konuda tam bir başarı elde edememişlerdir.
Boğazlar sorununun çözümü
1933 yılından başlamak üzere, 1935 yılı sonlarına doğru dünyanın siyasal durumu tehlikeli bir yola girmişti. İtalya’nın Akdeniz’deki istekleri ve hangi devlete ait olduğu bilinmeyen denizatlıların Marmara Denizi’nde görülmeye başlanması Türkiye’nin kaygılarının artmasına sebep oluyordu. İtalya ve Almanya’nın tutumları, bu konuda İngilizleri ve Fransızları Türkiye’nin yanında olmaya kadar getirdi. Sonuçta, İtalya dışında Lozan Barış Antlaşması’na imza atan devletler, Boğazlar sorununu tekrar görüşmeye razı oldular. Balkan Antantı daimi konseyi de 4 Mayıs 1936’da Belgrat toplantısında Türkiye’nin kaygılarını haklı bulmuş ve destekleme kararı almıştır.
İsviçre’nin Motrö (Montreux) kentinde yapılan Boğazlar Konferansı, 20 Temmuz 1936’da sözleşmenin imzalanması ile sonuçlandı. Böylelikle Lozan’da Boğazlara konulan bütün sınırlamalar kaldırılmış oldu.Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Büyük Önder Atatürk’ün barış yoluyla sağladığı bir zaferdir.
Montrö boğazlar sözleşmesinin maddeleri
Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin sonuçları ve önemi
Boğazlar sorununun gelişim süreci.
Türkler XIV. yüzyıldan başlayarak Boğazlara egemen olmuşlardır. Birinci Dünya Savaşı sonuna kadar Boğazları başarılı bir şekilde savunmuşlar ve boğazlar üzerindeki egemenliğini yitirmemişlerdir.
1918 yılı başında Ruslar savaştan çekilmişler ve Boğazlar üzerindeki iddialarından o zaman için vazgeçmişlerdir. Ancak Osmanlı Devleti’de bir süre sonra savaşı kaybedince Mondros Ateşkes Antlaşması uyarınca tarihinde ilk kez Boğazları teslim etmek zorunda kalmıştır. Anlaşma Devletleri, Boğazları işgal ederek ortak yönetimlerine almışlardır.
Lozan’da Türk temsilcileri Boğazlar üzerindeki egemenliğimizin sınırsız olması için çok çalışmışlar ancak sorun tüm dünyayı ilgilendirdiği için bu konuda tam bir başarı elde edememişlerdir.
Boğazlar sorununun çözümü
1933 yılından başlamak üzere, 1935 yılı sonlarına doğru dünyanın siyasal durumu tehlikeli bir yola girmişti. İtalya’nın Akdeniz’deki istekleri ve hangi devlete ait olduğu bilinmeyen denizatlıların Marmara Denizi’nde görülmeye başlanması Türkiye’nin kaygılarının artmasına sebep oluyordu. İtalya ve Almanya’nın tutumları, bu konuda İngilizleri ve Fransızları Türkiye’nin yanında olmaya kadar getirdi. Sonuçta, İtalya dışında Lozan Barış Antlaşması’na imza atan devletler, Boğazlar sorununu tekrar görüşmeye razı oldular. Balkan Antantı daimi konseyi de 4 Mayıs 1936’da Belgrat toplantısında Türkiye’nin kaygılarını haklı bulmuş ve destekleme kararı almıştır.
İsviçre’nin Motrö (Montreux) kentinde yapılan Boğazlar Konferansı, 20 Temmuz 1936’da sözleşmenin imzalanması ile sonuçlandı. Böylelikle Lozan’da Boğazlara konulan bütün sınırlamalar kaldırılmış oldu.Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Büyük Önder Atatürk’ün barış yoluyla sağladığı bir zaferdir.
Montrö boğazlar sözleşmesinin maddeleri
Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin sonuçları ve önemi
Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı, anıları, fotoğrafları, nutukları, mektupları, devrimleri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı, anıları, fotoğrafları, nutukları, mektupları, devrimleri