Atatürk

Atatürk
Atatürküm

Ben Mustafa Kemal'im

Ben Mustafa Kemal'im
Ben Mustafa Kemal'im

28 Nisan 2011 Perşembe

Atatürk ve Sömürgecilik (Emperyalizm)


ÖZET

Atatürk askerî mücadele hayatı boyunca Türk Milletinin ve insanlığın sömürgeci emperyalist Avrupa yüzünden çektiği acıları yakından görmüş ve önderi olduğu Türk Milletinin geleceğin medeniyet ufkunda bir güneş gibi doğacağını, bunun da bütün insanlığın hizmetinde olacağını savunmuştur. Ayrıca bu medeniyetin Batı'nın sümürgeci medeniyetinin yerini alacağını, bunun sonucunda da mazlum milletlerin, Batı'nın sömürgeci medeniyetine bağımlı olmaktan kurtulacağı ve dünya nimetlerinin bütün toplumların hizmetine sunulacağı öngörüsünde bulunmuştur. Onun Emperyalizm karşısındaki mücadelesi mazlum milletlere örnek teşkil etmiştir.

27 Nisan 2011 Çarşamba

Atatürk ve Meclis

SUNUŞ
Atatürk ve Meclis (özellikle ilk Meclis) ilişkilerini konu alan bu mütevazı inceleme, tarih yazmak ve tarih ölçüsünde hükümler ortaya koymak iddiasını taşımamaktadır. Ancak, ileride bu cidden büyük ve çağ açıcı dönemin objektif tarihinin yazılmasında yararlı olabilecek belge, yaşantı ve izlenimlerini o dönemi yaşamış, başlıca otoritelerini tanımış ve bazılarıyla siyasî hayatta işbirliğinde bulunmuş bir gözlemcinin, o dönem belgelerinden, başta Meclis açık ve gizli oturumların tutanakları ve kişisel izlenimlerimden edindiğim görüşleri kapsamaktadır. Son derece ilginç ve memleketimiz için olduğu kadar, insanlığın kaderinde çığır açmış olan o dönemi yansıtabilmek için şu konuları incelemek gerekir:

A — Türk milletini bir Millî Mücadeleye girişme zorunluluğuna götürmüş olan sebepler;

B — Atatürk’ü bu Millî Mücadelenin önderliğine yüceltmiş olan faktörler;

C — Birinci Meclisin kurulmasına kadar geçen olaylar;

D — Birinci Meclisin yapısı, hüviyeti, önderle işbirliği, yarattığı başlıca eserler;

E — O dönemde yurdun ve dış dünyanın durumu ve koşullan;

F — O dönemin başlıca şahsiyetlerinin kimlikleri (tabiatıyla Atatürk’ün yakın çevre şahsiyetlerine öncelik tanınmıştır).

İddiasız da olsa, böyle bir incelemenin o dönemi yaşamış birisi tarafından yazılmasının başlıca güçlüğü, kişisel görüşlerden mümkün olduğu kadar uzaklaşarak objektif kalabilmektir. Buna çok gayret ettiğimi söyleyebilirim. Bu zorluğa rağmen incelemeyi bir görev yükümlülüğü ile ortaya koymak gereğini duydum. Çünkü o dönemi yaşamış olanlar gün geçtikçe azalmaktadır. Bu nedenle anıların ve gözlemlerin gelecek kuşaklara iletilmesi, görev olarak ortaya çıkmaktadır.

ATATÜRK VE MECLİS

Goethe der ki; “En mutlu insan, ömrünün başıyla sonunu düz bir çizgide birleştirebilendir.” Bu deyime, dünya tarihinin yaratıcı simalarından Atatürk en lâyık olandır. 1923’de gerçekleştirdiği kayıtsız şartsız bağımsız, ilerici millet egemenliği gerçeğini 1907’de aynıyla tasarlamış olduğunu şu belgeden açıklıkla anlıyoruz.

O tarihte Selanik’te tanıdığı bir Türkolog olan Malikofa şunları söylemiştir.1

“Gün gelecek şimdi hepimizin hayal sandığınız reformları ben gerçekleştireceğim. Mensup olduğum millet bana inanacaktır.

Sultanlık kaldırılmalıdır, devletin yapısı mütecanis bir temele dayandırılmalıdır. Din ile devlet birbirinden ayrılmalıdır. Doğu medeniyetinden ayrılıp Batı medeniyetine yönelmek zorundayız. Erkekle kadın arasındaki farkı kaldırmalıyız. Böylece yeni bir toplum düzeni kurmalıyız. Batı uygarlığına girmemizi zorlaştıran yazıyı kaldırmalıyız. Latin alfabesi kabul etmeliyiz. Kıyafetimize kadar her noktada Batıya yönelmeliyiz. Emin olunuz ki bir gün bütün bu hedeflere ulaşacağız.”

Atatürk'ün Sözleri / Atatürk Diyor ki

"Çağdaş bir cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir."

Mustafa Kemâl ATATÜRK

Atatürk Sözleri - Atatürk Sözü

"Mal ve mülk, bana ağırlık veriyor. Bunları, soylu milletime geri vermekle büyük ferahlık duyuyorum. Zenginlikten ne çıkar; insanın serveti, kendi manevî şahsiyetinde olmalıdır!"


Mustafa Kemâl ATATÜRK ,1937

25 Nisan 2011 Pazartesi

Ata'nın Yolunda 57. Alay Yürüyüşü

Ata'nın Yolunda 57. Alay Yürüyüşü

Çanakkale Kara Savaşları'nın 96. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Genelkurmay Başkanlığı ve Ulusal Öğrenci Konseyi işbirliğince ''Ata'nın Yolunda 57. Alay Yürüyüşü'' düzenlendi.
Geceyi ''Ata'nın Yolunda 57. Alay Yürüyüşü'' gençlik kampındaki çadırlarda geçiren ve sabahın erken saatlerinde uyanan öğrencilere

23 Nisan 2011 Cumartesi

Küçük çocuğun Atatürk sevgisi

Küçük çocuğun Atatürk sevgisi MOBESE'ye böyle takıldı

Adapazarı kent meydanında MOBESE kameralarına ilginç bir görüntü takıldı.

Kent meydanına gelen 10 yaşlarındaki iki çocuktan biri, Atatürk Anıtı'na tırmanarak Atatürk'ün omzuna oturdu.

SIKI SIKI SARILDI, YANAĞINA ÖPÜCÜKLER KONDURDU






Sıkı sıkı heykele sarılıp bir yandan da arkadaşlarıyla konuşan çocuk, Atatürk'ün yanağına öpücük kondurduktan sonra aşağıya indi.


Tüm yaşananlar Emniyet Müdürlüğü'nün MOBESE kameraları tarafından saniye saniye görüntülendi.

1918 Ekim 30 Mondros Mütarekesi

Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918)
Birinci Dünya Savaşı'nın Osmanlılar ve müttefiklerince kaybedilmesi üzerine İtilaf Devletlerinin Osmanlılarla bir ateşkes anlaşması yapmaları beklenmekteydi. Mustafa Kemal bunun bir an önce yapılması için İstanbul Hükümeti'ni uyarmıştı. Fakat bu sırada Talat Paşa Hükümetten istifa etmişti. Yerine Ahmed İzzet Paşa Sadrazam oldu. Yeni sadrazam Mustafa Kemal'in eski komutanlarındandı ve iyi niyetliydi. Başkan Wilson'a başvurularak ateşkes anlaşmasının yapılması istendiyse de İngilizler Osmanlı Hükümeti'ne Limni'nin Modros limanında bulunan Agamenon zırhlısına temsilcilerini göndermelerini ve bir anlaşma yapılacağını bildirdi. Mondros'ta yapılacak görüşmelere Damat Ferit Paşa gitmek istiyordu. Bu konuda garip iddiaları vardı Ferit Paşa'nın. O yıllarda İngiltere tahtında bulunan kralın babasının dostu olduğunu söylüyordu.

23 Nisan ve Hakimiyet-i Milliye Bayramı




Atatürk, çocukları çok seven, onlara büyük değer ve önem bu nedenle de onlarla vakit geçirmekten büyük mutluluk duyan bir devlet başkanı idi. O, Cumhurbaşkanlığı sırasında da gittiği her yerlerde okulları mutlaka ama mutlaka ziyaret eder, çocuklarla yakından ilgilenirdi. Ülkenin gelişip yükselmesinin ve çağdaş medeniyetleri yakalamasının yegâne yolunun memleket çocukların en iyi şekilde yetiştirilmesinden geçtiğine inanır, bu vesileyle de millî eğitim işleriyle yakından ilgilenirdi. TBMM'nin açılması ile halk egemenliğine dayalı demokratik ve özgürlükçü

İlk olarak 1927'de kutlanan Çocuk Bayramı

Çocuk Sarayı'ndan günümüze

İlk olarak 1927'de kutlanan Çocuk Bayramı'nda gerçekleştirilen etkinlikler için Mustafa Kemal Paşa arabalarından birini çocuklara tahsis eder; o yıl Ankara'daki kamu binalarından birine de Çocuk Sarayı adı verilir ve burada bir çocuk balosu düzenlenir. İşte gelecek, saraylara layık görülen bu çocukların elindedir.
Sonra, bu çocuklar büyür ve gelecek bu sefer bizlerin eline geçer. Gözlerinden hayat fışkıran çocuklar olarak 23 Nisanları coşkuyla, ulusal gururla kutlardık… İçinden sevinç, coşku, hayat akan; Cumhuriyet’in kuruluş felsefesini, ruhunu aldıkları eğitimle içselleştirmiş; Cumhuriyet’in, aydınlanmanın gururunu yüreğinde taşıyan Cumhuriyet’in üçüncü kuşakları olarak bizler (Hasan Ali Yücel’in, İsmail Hakkı Tonguç’un öğretmenlerinin öğrencileri) en saf bakışlarımızla bize armağan edilen bayramın tadını çıkarırken geleceğe umut olup yağardık…

20 Nisan 2011 Çarşamba

Atatürk Dönemi Demiryolu Politikasına Bir Bakış

Cumhuriyet Dönemi Raylı Sistemlerin Tarihsel Gelişimi





Atatürk Dönemi Demiryolu Politikasına Bir Bakış
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda ülkedeki ulaştırma imkânları, ülke ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak ve oldukça kötü durumdaydı. Yolsuzluk ve taşıma araçlarının azlığı ülkenin en önemli sorunuydu.
Ülkede tamamı yabancılar tarafından inşa edilmiş 4112 kilometre uzunluğunda demiryolu vardı. Yabancı şirketlerin işlettiği bu demiryollarında taşımacılık çok pahalıydı.
Ülkenin yol ihtiyacı daha Milli Mücadele yıllarında ele alınmaya başlandı. Yapımına Birinci Dünya Savaşı yıllarında başlanan ve 80 kilometresi yapılan, Ankara-Sivas hattının inşasına devam edilerek 127. kilometredeki İzzettin İstasyonu’na kadar dar bir demiryolu yapıldı.1 Karayollarının geliştirilmesi için 21 Şubat 1921’de kabul edilen “Tarik Bedeli Nakdisi” Kanunu ile 18-60 yaşları arasındaki erkekler yol vergisine tâbi tutulmuşlardır.2
Milli Mücadele başarıya ulaşıp da bağımsızlık kazanıldığı zaman ülke geri kalmışlığının yanında, bir de savaş nedeniyle tahrip olmuştu. Hem geri kalmışlığı yenmek, hem de tahrip olmuş ülkeyi yeniden imar etmek için büyük ve geniş bir çalışma programına ihtiyaç vardı. İşte bu düşüncelerle ülkenin iktisat politikasını tespit etmek için İzmir’de toplanan İktisat Kongresi’nde ulaştırma sorunu oldukça geniş bir biçimde ele alındı. Mustafa Kemal Kongre’yi açış konuşmasında “Memleketimizi, bundan başka şimendiferler ile üzerinde otomobiller çalışır şoseler ile şebeke haline getirmek mecburiyetindeyiz. Çünkü garbın ve cihanın vesaiti bunlar oldukça, şimendiferler oldukça, bunlara karşı merkepler ile, kağnı ile, tabiî yollar üzerinde müsabakaya çıkmanın imkânı yoktur”3 diyerek ulaşım ve ulaşım araçlarının önemine değinerek ulaştırma alt yapısının geliştirilmesi gerektiğini belirtmiştir.


Ülkenin topyekün kalkınmasını hedefleyen yöneticiler İktisat Kongresi kararları doğrultusunda, ülkenin gelişmesinin ana unsurlarından birisinin de ulaştırma alt yapısı olduğu görüşünden hareketle, başta

18 Nisan 2011 Pazartesi

Kurtuluş Savaşı'nın gerçek görüntüleri Tek Link Download

Kurtuluş Savaşı'nın gerçek görüntüleri Tek Link

 


http://rapidshare.com/files/13513824...D-by.MrLbR.avi

Cumhurbaşkanı Atatürk, Ege Manevralarında



Cumhurbaşkanı Atatürk, Ege manevralarında (Ekim 1937)

520 Adet Atamızın Resmi

520 Adet Atamızın Resmi



RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting

Atatürk'ün Kullandığı Otomobiller

Atatürk'ün Kullandığı Otomobiller


Anıtkabir’in Tandoğan kapısından içeri girdiğiniz zaman beklediğiniz üzere sadece Atatürk’ün mozolesiyle değil, tarihe tanıklık etmiş birçok ayrıntıyla daha karşılaşacaksınız. Özellikle Atatürk’ün otomobillerinin bulunduğu kulelerin bunlar arasında bambaşka bir yeri var. İşte Cumhuriyet tarihinin en önemli dönemlerine tanıklık etmiş olan otomobiller...







1936, Cadillac 80 serisi

Milli Mücadele Başlangıcında Basın ve Mustafa Kemal Paşa’nın Basınla İlişkileri

Milli Mücadele Başlangıcında Basın ve Mustafa Kemal Paşa’nın Basınla İlişkileri

 
Milli Mücadele Başlangıcında Basın ve Mustafa Kemal Paşa’nın Basınla İlişkileri
Basının toplum hayatında, toplumun bilinçlenmesinde büyük önemi olduğu açıktır. Bu gerçeği çok iyi bilen Mustafa Kemal Paşa, Millî Mücadele’nin başından itibaren basma büyük önem vermiş, Kurtuluş Savaşı boyunca millî bir basın oluşmasına gayret göstermiştir. Ulusal Savaşın kazanılmasında Türk basınının oynadığı büyük rol hepimizin malûmudur. Bu yazımızda özellikle Millî Mücadele başlangıcında İstanbul ve Anadolu

Ben onu kurayım, onda sonra siz kitaba yazarsınız

Tam İlk Anayasa’nın görüşüldüğü sıradaydı. Tutucu milletvekillerinden bir hukukçu Mustafa Kemal’i zor durumda bırakmak için, kendisine bir soru yöneltti: “Kurmak istediğiniz sistem nedir? Bunu bir tek hukuk kitabında bile bulamazsınız.” Mustafa Kemal, milletvekilinin bağırarak konuşmasına karşı soğukkanlılıkla cevap verdi: “Her şey önce uygulanıp denenmelidir, ancak ondan sonra ilke ve kurallara dönüşür.” Bu karşılıktan sonra bir süre susan Mustafa Kemal, birdenbire sertleştirdiği bakışlarını, soruyu yönelten milletvekiline dikti ve sert bir sesle ekledi: “Ben onu kurayım, onda sonra siz kitaba yazarsınız.”
Paraşkev Paruşev

Mustafa Kemal'in Amerikalı Kadın Gazeteci Gladis Baker'e Verdiği Mülâkat 1935

- Harp çıktığı takdirde Amerika, bitaraflık siyasetini muhafaza edebilir mi!


''- İmkânı yok, Eğer harp çıkarsa, Amerika'nın milletler camiasında işgal ettiği yüksek mevki her halde müteessir olacaktır. Coğrafi vaziyetleri ne olursa olsun milletler birbirine bir çok rabıtalarla bağlıdırlar.

15 Nisan 2011 Cuma

TBMM 5. Dönem 3. Yasama Yılını Açış Konuşması 1 Kasım 1937

TBMM 5. Dönem 3. Yasama Yılını Açış Konuşması 1 Kasım 1937
Son defa mecliste açış konuşmasını yaparken. (1 Kasım 1937)

Atatürk’ün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin V. Dönem 3. Yasama Yılını Açış Konuşması, 1 Kasım 1937
Beşinci dönemin üçüncü yasama yılını açıyorum.
Her şeyden önce, sevgili Kamutay arkadaşlarımla, yeni çalışma yılı başlangıcında karşı karşıya bulunmaktan duyduğum derin sevinç ve mutluluğu belirtmeliyim. (Alkışlar)
Sizi yüksek saygı ile selamlar, bu çalışma yılınızın da ulus ve ülke için parlak başarılarla bezenmesini dilerim.
Sayın milletvekilleri,

TBMM 5. Dönem 2. Yasama Yılını Açış Konuşması 1 Kasım 1936

TBMM 5. Dönem 2. Yasama Yılını Açış Konuşması 1 Kasım 1936
TBMM'nin açılış konuşmasını yaparken. (1 Kasım 1936)

Atatürk’ün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin V. Dönem 2. Yasama Yılını Açış Konuşması 1 Kasım 1936
Sayın milletvekilleri,
Sizi sevgi ve saygılarımla selamlayarak, beşinci dönem ikinci yasama yılını açıyorum.
Hemen söylemeliyim ki, bu yılki çalışmalarımızın da ülke ve ulus işlerinde, yeni iyilikler ve ilerlemeler yapacağına inanmaktayım.

TBMM 5. Dönem 4. Yasama Yılını Açış Konuşması 01.11.1938

TBMM 5. Dönem 4. Yasama Yılını Açış Konuşması 1 Kasım 1938

Atatürk’ün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin V. Dönem 4. Yasama Yılını Açış Konuşması 1 Kasım 1938
Not : Bu konuşma ATATÜRK'ün rahatsızlığı dolayısıyla Başbakan Celal Bayar tarafından okunmuştur.
Anayasamızın 36ncı maddesi hükümlerine uyarak Cumhurbaşkanımız Atatürk'ten aldığım emir üzerine bu yıla ait nutuklarını okuyorum. (Alkışlar)
Sayın milletvekilleri,
Hepinizi sevgi ve saygı ile selamlarım...
Geçen yıl aziz Kamutay arkadaşlarıma ulus ve ülke için ne gibi verimli işler başarmak istediğimizi açıklamıştım. Bu gün de bunlardan hangilerinin bu yıl içinde yapıldığını bildirmek isterim.

ATATÜRK'ÜN TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NİN II. DÖNEM 1.Yasama Yılını Açış Konuşmaları








BAŞKAN GAZİ MUSTAFA KEMAL PAŞA HAZRETLERİ - Efendiler,

Türkiye Büyük Millet Meclisinin ikinci yasama dönemine girmiş bulunuyoruz. Yeni Meclisimizi oluşturan yüksek kurulunuzu selamlarım. (Teşekkürler ederiz sesleri) Bu yasama dönemi, aynı zamanda, yeni Türkiye Devletinin, yeni tarihinde mutlu bir geçiş dönemine rastlamaktadır. Bunu ülkemizin, ulusumuzun mutluluğu ve esenliği, yüce kurulunuzun başarısı için iyi bir durum olarak değerlendiriyorum.

Doğrusu, dört yıllık Bağımsızlık Savaşımız, ulusumuzun ününe yaraşır bir barış ile sonuçlanmıştır. Lozan'da imzalanmış olan antlaşmanın, yüce kurulunuzun onayına sunulduğunda her anlamda hür ve bağımsız olarak mutlu bir çalışma alanına girmiş olacağız. Elde edilen mutlu sonucun korunmasında, Lozan Antlaşmasından ayrılan sorunların kesin olarak sonuçlandırılmasında ve milletin huzur ve refahını sağlayacak verimli çalışmalarda tam başarıya erişilmesini bütün kalbimle dilerim.

14 Nisan 2011 Perşembe

Büyük taarruz panaroması duvar kağıdı (wallpaper)

'Bilimsel Devrim' ve Kemalizm

'Bilimsel Devrim' ve Kemalizm...

Aydınlığın Bilgesi İlhan Selçuk'un 19 Ağustos 2006 tarihli yazısı:
PENCERE

‘Bilimsel Devrim’ ve Kemalizm...

Copernicus, Keppler, Galileo, Bacon, Vesalius, Newton, Leibnitz, vb...

16’ncı ve 17’nci yüzyıllarda bu adların başını çektiği ‘Bilimsel Devrim’ insanlığın 2000 yıllık geleneklerini 150 yılda değiştiriyor; ‘Aydınlanma’ sürecini gündeme getiriyor...

1789’da ‘İnsan Hakları Bildirisi’ Fransa’da yayımlanıyor...

Dinci hukuk (şeriat) yerine insanın insanlaşmasında büyük atılımı gerçekleştiren yeni kurallar geçerli oluyor...

*

7 Nisan 2011 Perşembe

Tarih Sorgular !..

"Yapmamıza imkân bulunan işleri yapmazsak, tarih bizi tenkit eder."


Atatürk Milliyetçilik üzerine ..

“Gerçi bize milliyetçi derler. Fakat biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların bütün milliyetlerinin gereklerini tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz, herhalde bencil ve gururlu bir milliyetçilik değildir.”


2 Nisan 2011 Cumartesi

Atatürk - Erzincandaki Dev portresi google eart görünümü

Atatürk - Erzincandaki Dev portresi google eart görünümü




Atamız'ın heryerde olmayan nadir resimleri

Atamız'ın heryerde olmayan nadir resimleri

Atatürk resimleri


Çanakkale Şehitliği'nden resimler

Çanakkale Şehitliği'nden resimler




o zaman da kullanılan mermiler...






NUSRAT mayın gemisinin maketi


Atatürk Resminden Resim

Anıtkabirden bazı resimler

Anıtkabirden bazı resimler:








Atatürk'ün el yazmaları

Atatürk'ün el yazmaları


Ateşkese uzanan yolun başında..."Mustafa Kemal - Franklin Bouillon görüşmesi"

Milli Mücadele yıllarında Fransa ile yapılan barışa, Fransız siyaset adamı Franklin Bouillon’un büyük katkısı oldu.
Bouillon, Büyük Taarruz’un sonrasında Türklerle İngilizlerin Çanakkale ve Trakya’da yeniden çarpışmasını önlediği gibi,
Mudanya Mütarekesi’nin de başlamasını sağladı.

Büyük Taarruz’un başarıyla tamamlanmasından birkaç gün sonra, Türk Ordusu İzmir’e girdi.Artık denize doğru kovalanan Yunanlılar, düşman güçler olmaktan çıkarılmıştı.
Ancak Çanakkale Boğazı’nın iki yakasında Mondros Mütarekesi sonrası oluşturulan tarafsız bölgedeki İngiliz Kuvvetleri,

1 Nisan 2011 Cuma

Kurtuluş Savaşını yansıtan tablo



Kurtuluş Savaşını En güzel şekliyle yansıtan tablolardan biri

Atatürk'e ayıba Dünya'dan Tepki

Atatürk'e ayıba sert tepki

Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, Amerikan Foreign Policy dergisine mektup göndererek, derginin internet sitesinde yayımlanan "bıyıklı diktatörler" konulu listeye Mustafa Kemal Atatürk'ün de dahil edilmesine sert tepki gösterdi.
 Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, Amerikan Foreign Policy dergisine mektup göndererek, derginin internet sitesinde yayımlanan "bıyıklı diktatörler" konulu listeye Mustafa Kemal Atatürk'ün de dahil edilmesine sert tepki gösterdi.

Tan, mektubunda, modern Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Hitler, Stalin gibi isimlerle aynı yere konulduğu "Sert üst dudak" başlıklı blogdan duyduğu derin rahatsızlığı dile getirdi.   

Atatürk'ün başarılarının ve arkasında bıraktığı demokratik mirasın, onu son yüzyılın en büyük vizyoner liderlerinden biri yaptığını kaydeden Tan, Türkiye'nin bugün Atatürk sayesinde Müslüman dünyasında eşsiz bir pozisyona, canlı, laik bir demokrasiye ve gelişen bir ekonomiye sahip olduğunu vurguladı.