Mustafa Kemal Paşa'mn o zamanki tabiri ile Gazi hazretlerinin gezileri halkın dertlerini dinlemek, halk ile bütünleşmek, yapılacak inkılâpları halkın isteyip, istemeyeceğini öğrenmek, eksiklikleri öğrenip bunları tamamlamak için yapılan gezilerdi. Bu yazı çok eskiden yazılmış olan yurt gezilerindeki eksiklikleri tamamlamak amacıyla kaleme alınmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı, anıları, fotoğrafları, nutukları, mektupları, devrimleri
İzleyiciler
29 Mart 2024 Cuma
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhurbaşkanı olarak İstanbul’a ilk ziyareti
Mustafa Kemal Paşa'mn o zamanki tabiri ile Gazi hazretlerinin gezileri halkın dertlerini dinlemek, halk ile bütünleşmek, yapılacak inkılâpları halkın isteyip, istemeyeceğini öğrenmek, eksiklikleri öğrenip bunları tamamlamak için yapılan gezilerdi. Bu yazı çok eskiden yazılmış olan yurt gezilerindeki eksiklikleri tamamlamak amacıyla kaleme alınmıştır.
24 Mart 2024 Pazar
1915, Mustafa Kemal Atatürk Çanakkale'de…
Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı, anıları, fotoğrafları, nutukları, mektupları, devrimleri
23 Mart 2024 Cumartesi
Seyit Onbaşı'nın yakından çekilmiş fotoğrafı.
Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı, anıları, fotoğrafları, nutukları, mektupları, devrimleri
Çanakkale’yi geçilmez yapan Ispartalı gazilerimiz
Mustafa Kemal Atatürk Nevruz Bayramı kutlamalarında
Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı, anıları, fotoğrafları, nutukları, mektupları, devrimleri
1936, Eskişehir. Türk Ordusunun ilk kadın pilotları.
1936, Eskişehir. Mustafa Kemal Atatürk
Çanakkale Şehidi Yarbay Yusuf Ziya Bey, cepheye gitmeden önce çocukları ile fotoğraf çekiminde.
Nostalji - Nostaljik Yaşam - Biz Eskiden: 19 Mayıs 1938; Mustafa Kemal Atatürk’ün 19Mayıs ku...
18 Mart 2024 Pazartesi
Çanakkale Cephesi'nde askerin menüsü
Çanakkale'de kaç şehit verdik?
Kazım Karabekir, Hayatım
17 Mart 2024 Pazar
Mustafa Kemal Paşa’nın Sakarya Savaşı’yla ilgili Türk Milleti’ne bir beyannamesi
Millete Beyanname;
“Mukaddes topraklarımızı çiğneyerek Ankara’ya girmek ve istiklal-i memleketin fedakâr muhafızı olan ordumuzu imha etmek isteyen Yunan ordusu yirmi bir gün devam eden pek kanlı muharebelerden sonra Hakk’ın yardımıyla mağlup edilmiştir. Ordumuzun mukabil taarruzu üzerine yüz geri etmek suretiyle kahraman Türk askerinden kurtulmak isteyen düşman ordusuna geri çekilme esnasında aman verilmemiş ve mühim kuvvetlere Sakarya şarkında imha olunmuştur. Sakarya’dan geçerek şaşkın ve gayr-i muntazam garba teveccüh eden kısımlarınında arkasını bırakmayarak masum Türk milletine hayat ve istiklaline canavarca tecavüz edenlere layık bu cezayı vermek için ordumuz sönmez bir azim ve gayretle vazifesini ifaya devam ediyor. İstanbul’da o zaman kendisine Türk hükümeti namını veren ve fakat ecnebilere hoş görünmek gayretiyle Türk milletinin en mukaddes menafini ayaklar
Anafartalar kumandanı Mustafa Kemal ile mülakat
–Hayır efendim, düşünüyorum, size ne söyleyebilirim! Çünkü bakın, bütün bu yığınlarla evrak hep o günlerin hatıralarını ihtiva ediyor. Buyrun bir sigara… Bir şey yaparız.
Büyük kutuda bulunan Bafra – Maden sigaralarından bir tanesini aldım. Paşa, küçük bir sigara masasının üstünde duran çıngırağı bir iki defa çevirdi. Derhâl kapının önünde bir şık nefer, mahmuzlarını birbirine vurarak kumandanın emrine muntazır olduğunu vaziyetiyle anlattı.
–Çocuğum bize iki kahve, sobanın da ateşine bakın biraz.
–Bu defterleri kurcalayacak olursak içinden çıkamayız. İsterseniz sizinle bir hülasa yaparız, bu ancak böyle olur?
Hakikatte, defterler o kadar çoktu ki onların arasında insan kendini Çanakkale tarih-i harbini yazmak için bir mahzen-i evraka dalmış sanabilirdi. Dedim:
–Paşa Hazretleri! Şüphesiz ki Çanakkale Harbi bu memleketin çocuklarındaki fedakârlığı, halife ve saltanat toprağını yabancıya vermemek için bir saadete koşar gibi ölüme atıldığını göstermek itibarıyla tarihimizde unutulmaz bir kahramanlık merhalesi vücuda getirmiştir. Bu hamaset günleri artık silinmemek üzere tarihimizde lehimize iki üç sahife daha ilave etti. Sir Hamilton bile Türkçeye tercüme edilmiş raporunda okudum, bizim fedakârlığımızdaki, bizim cesaretimizdeki ulviyeti kendi aleyhlerine kaydediyor. Bütün Fransız gazeteleri, Çanakkale’de dövüşmüş zabitlerin, kumandanların, oraya uğramış muharrirlerin ve gazetecilerin hatıralarını, makalelerini yazdılar. Hâlbuki şimdiye kadar biz henüz bir şey yapmadık. Yeni Mecmua’nın son kıymettar teşebbüsü bana o gaza yerlerini görmüş olanlarla konuşmak fırsatını verdi. Bu hususta tabii zatıalilerini ihmal edemeyecektim. O muharebelerin her gününe büyük bir faaliyetle iştirak ettiniz. Vaziyeti tamamıyla biliyorsunuz, kim bilir ne kadar çok hatıralarınız vardır. İşte müsaade buyurursanız eğer bugün zatıalinizden onları dinlemek için geldim.
Paşa, bu sözleri ciddi bir tebessümle telakki ediyordu. Cumba tavanlarına ve pencere kenarlarına varıncaya kadar kanepeleri, koltukları bile halılar, seccadeler ve kilimler altında koyulaşmış birçok gölgeli geniş odada Mustafa Kemal Paşa’nın siması Rembrandtvari bir tablo mevzusunu andırıyordu. Genç bir simada bu kadar engin bir mana gördüğümü hatırlamıyorum: Işıklarla gölgelerin dalgaları arasında sebat, tevekkül, tevazu, vakar, mülayemet, huşunet, safvet, zekâ. Bütün bu zıt şeylerin toplandığı sarışın ve gayet sevimli bir yüz. Çekmekte olduğu doksan dokuzlu necef tespihi masanın üzerine bırakarak fesini çıkardı. Çünkü o gün lacivert bir esvap giyinmişti.
–O hâlde derhâl başlarız,
dedi.Ve kimi yerde, kimi yazıhanenin üzerinde, kimi köşede buz camlı koyu renkdolapta, kimi İngilizlerden zapt olunma koca bir makineli tüfek önündeki koyu renkli çini sobanın üzerinde bulunan defterlerden, müsvedde ve tebyizlerden süzülen Çanakkale hikâyesinin hülasasını, bu sabırlı ve temkinli kumandandan üç gün, ve her mülakat, on iki saatten aşağı sürmemek şartıyla üç gün dinledim. Başlamazdan evvel dedi ki:
–Tabii, esrar-ı askeriyeye temas eden noktaları size söylemeyeceğim. Bunlar ne
ATATÜRK'ÜN SÖYLEV VE DEMEÇLERİ Atatürk’ün Öğüt ve Uyarıları
İnsanlık, bugün ulaştığı mesafeyi, düşünce ve duygularını gelecek üzerine kurmuş ve yaşamlarını bu amaca adamış düşün adamlarına borçludur. Geçmişe takılıp kalanlar ise, hem düşün adamlarının zorluklarını oluşturmuşlar hem de uygarlıkta alınan mesafeyi azaltmışlardır. İnsanlığın ve özellikle geri bıraktırılmış ülke halklarının çektikleri, çekmeye devam edecekleri her türlü acının nedeni bu tür anlayış sahipleridir. XXI. yüzyıla girdiğimiz bu günlerde İslâm ülkeleri halklarının geri kalmışlıkta başı çekmeleri nedendir? sorusunun yanıtı üzerinde daha fazla düşünmelidir.
İslâm halklarının kurtuluş sırrının yukarıdaki sorunun yanıtında saklı olduğuna
Çanakkale Savaşı'nın görülmemiş fotoğrafları
Atatürk'ün Çanakkale'deki İlk Fotoğrafı
Çanakkale Savaşı'nın görülmemiş fotoğrafları
Ata'nın Çanakkale'deki ilk fotoğrafı
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün Çanakkale'deki ilk fotoğrafı soyal medyada ilgi uyandırıyor. Donanma Mecmuası adlı derginin 27 Ekim 1915 tarihli sayısında, cephede Anafartalar Komutanı olduktan sonra kendisine tahsis edilen bir otomobilin içinde görülen ilk fotoğraf günün en çok paylaşılan karelerinden biri oldu.Mustafa Kemal Atatürk'ün Çanakkale'deki ilk fotoğrafı Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda ve müzesinde sergilenen kareler arasında bulunuyor.
Fotoğrafta, Atatürk’ün yanında oturan asker, yaveri Süvari Asteğmen Zeki Doğan daha sonra Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın ilk komutanı olacaktır.
125. Piyade Tümenine bağlı Türk askerleri