TBMM 5. Dönem 3. Yasama Yılını Açış Konuşması 1 Kasım 1937 
Son defa mecliste açış konuşmasını yaparken. (1 Kasım 1937)
Atatürk’ün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin V. Dönem 3. Yasama Yılını Açış Konuşması, 1 Kasım 1937
Beşinci dönemin üçüncü yasama yılını açıyorum.
Her şeyden önce, sevgili Kamutay  arkadaşlarımla, yeni çalışma yılı başlangıcında karşı karşıya  bulunmaktan duyduğum derin sevinç ve mutluluğu belirtmeliyim. (Alkışlar)
Sizi yüksek saygı ile selamlar, bu çalışma yılınızın da ulus ve ülke için parlak başarılarla bezenmesini dilerim.
Sayın milletvekilleri,
Kıvançla görmekteyiz ki, Cumhuriyet rejimi,  yurdumuzda huzur ve sükünün en iyi biçimde yerleşmesini sağlamış  bulunuyor. Vatandaşlar ve bu yurtta oturanlar, Cumhuriyet kanunlarının  eşit şartları altında kendileri için hazırlanan özgür refah ve mutluluk  imkanlarından en iyi bir biçimde yararlanmaktadırlar.
Ulusumuzun layık olduğu yüksek uygarlık ve  refah düzeyine ulaşmasının engellenmesinin düşünülmesine yer  bırakılmadığım ve bırakılmayacağını huzurunuzda söylemekle mutluyum.  (Bravo sesleri, alkışlar)
Tunceli'nde yapılan uygulamaların sonuçları bu gerçeğin belirtileridir.
Modern hükümetçiliğin en belirgin özelliği,  halkı gücüne olduğu kadar şefkatine de içtenlikle inandırabilmesidir.  Büyük küçük bütün Cumhuriyet memurlarında bu düşünce biçiminin en geniş  ölçüde gelişmesine önem vermek, çok yerinde olur.
Özel idarelerin geçen yılki çalışmaları  verimli olmuştur. Ancak özel idareler ve belediyeler, büyük kalkınma  savaşımızda hayat ucuzluğunu sağlayacak uygun önlemler almalı ve  yetkilerini tam kullanmalıdırlar.
Şehircilik işlerinde de teknik ve planlı  kurallar içinde çalışmak gereklidir. Bunun için belediyelerimizin hukuka  uygun biçimde aydınlatılmasını ve yol gösterecek bir merkezi teknik  büro kurulmasını öneririm.
Kendine inkılabın ve inkılapçılığın çeşitli  ve hayati görevler yüklediği Türk vatandaşının sağlığı ve sağlamlığı,  her zaman üzerinde dikkatle durulacak milli sorunumuzdur.
Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının bu  sorun üzerindeki sistemli çalışmaları, yüksek Kamutayı sevindirecek  durumda gelişmektedir.
Aynı bakanlık, kendine verdiğimiz göçmen işlerini de sosyal ve ekonomik politikamıza uygun olarak başarı ile yürütmektedir.
Bakanlığın «Sağlam ve güçlü bir nesil, Türkiye'nin özüdür» prensibini, pek iyi kavrayarak çalışmakta olduğunu belirtmek isterim.
Yüce saylavlar,
Bilindiği gibi, biz yurt güvenliğinin içinde kişilerin güvenliğinin de, ona yaraşacak biçimde olmasını göz önünde tutarız.
Bu güvenlik, Türkiye Cumhuriyeti  kanunlarının ve Türk yargıçlarının güvencesi altında, en ileri biçimde  varlığını sürdürmektedir.
Kanunlarımızda yaptığımız bazı değişiklikler ve kabul buyurduğunuz Suçüstü Kanunu, bu amaca yardım etmiştir.
Adli yapımızın ve kanun dizimizin üzerinde  yapılan incelemelerle, Türkiye'nin dinamik, yaşamına, doğru yoldan hiç  şaşmadan uygunlukları her zaman sağlanmalıdır. Bu gerek karşısında, kara  ve deniz ticaret kanunlarımızın ekonomik bünyemizdeki gelişmelere daha  uygun duruma getirilmesinde zaman geçirilmemesi yerinde olur. Bir de şu  nokta üzerinde durmama izin vermenizi rica edeceğim. Güvenlik ve hak  işleriyle ilgili yöntem ve kanunlardan kolaylık, ivedilik, açıklık ve  kesinlik temel olmalıdır. Bu nedenle, vatandaşların icra daireleri ile  olan ilişkilerini kolaylaştırmak amacı ile yapılan çalışmalarının bir an  önce kanun haline getirilmesini önermeyi uygun bulurum. Bu belirttiğim  ve önerdiğim konuların iyi karşılanacağından eminim. Çünkü her alanda  olduğu gibi, adli yöntem ve kanunlar alanında da, Türk Cumhuriyetinin ve  onun yüksek, değerli Kamutayının anlayışı, ileri anlayıştır.
Şimdi arkadaşlar, ekonomik yaşamımızı  gözden geçireceğim. Hemen bildirmek isterim, ben ekonomik yaşam denince,  tarım, ticaret, sanayi faaliyetlerini ve bütün bayındırlık işlerini,  birbirinden ayrı düşünülmesi doğru olmayan bir bütün sayarım. Bu nedenle  şunu da hatırlatmalıyım ki, bir ulusa bağımsız görünüş ve değerini  veren siyasi yaşam çarkında, devlet, fikir ve ekonomik yaşam işleyişleri  birbirlerine bağlı ve birbirleri ile ilişkilidir, o kadar ki, bu  işleyişler birbirine uyacak aynı düzen içinde çalıştırılmazsa, hükümetin  çekici gücü harcanmış olur, ondan beklenen tam verim sağlanamaz. Onun  içindir ki, bir ulusun kültür düzeyi üç alanda, devlet, fikir ve ekonomi  alanlarındaki çalışma ve başarılı sonuçlarının toplamı ile ölçülür.
Sayın milletvekilleri,
Milli ekonominin temeli tarımdır. İşte bu  nedenle tarımda kalkınmaya önem vermekteyiz. Köylere kadar yayılacak  programlı ve pratik çalışmalar bu amaca erişmeyi kolaylaştıracaktır.
Fakat bu önemli isteği uygun bir biçimde  amacına ulaştırabilmek için ilk önce ciddi çalışmalara dayalı bir tarım  politikası belirlemek ve onun için de, her köylünün ve bütün  vatandaşların kolayca kavrayabileceği ve severek uygulayabileceği bir  tarım rejimi kurmak gereklidir. Bu politika ve rejimde, önemle yer  alabilecek noktaların başlıcaları şunlar olabilir.
Bir kez, ülkede topraksız çiftçi  bırakılmamalıdır.(Bravo sesleri, alkışlar) Bundan daha önemli olan ise,  bir çiftçi ailesini geçindirebilen toprağın, hiçbir nedenle ve hiçbir  şekilde bölünemez bir nitelik almasıdır.(Alkışlar) Büyük çiftçi ve  çiftlik sahiplerinin işletebilecekleri arazi genişliğinin, arazinin  bulunduğu bölgelerin nüfus yoğunluğuna ve toprak verim derecesine göre  sınırlanması gereklidir. Küçük büyük bütün çiftçilerin iş araçları  artırılmalı, yenileştirilmeli ve bakım önlemleri zaman geçirilmeden  alınmalıdır. Herhalde, en küçük bir çiftçi ailesi, bir çift hayvan  sahibi olmalıdır, bunda ideal olan öküz değil, at olmalıdır. Öküz, ancak  bazı şartların henüz sağlanamadığı bölgelerde hoş görülebilir. Köylüler  için, genellikle pulluğu pratik ve faydalı bulurum. Traktörü büyük  çiftçilere öneririm. Köyde ve yakın köylerde, ortaklaşa harman  makineleri kullanmak köylülerin vazgeçemeyeceği bir gelenek haline  getirilmelidir.
Ülkeyi iklim, su ve toprak verimi  bakımından tarım bölgelerine ayırmak gerekir. Bu bölgelerin her birinde,  köylülerin gözleriyle görebilecekleri, çalışmaları için örnek  tutacakları verimli, modern, pratik tarım merkezleri kurulması  gereklidir.
Bu gün devlet yönetiminde bulunan  çiftliklerdeki ve bunların yönetimi içindeki diğer tarımsal sanayi  kuruluşlarındaki bazı kişiler, tarımsal çalışmaların bütün alanlarında  her türlü teknik ve modern deneylerini tamamlamış olarak bulunduğu  bölgelerde en faydalı tarım usul ve sanatlarını yaymaya hazır  bulunmaktadırlar. Bu, bakanlık için büyük kolaylıklar sağlayacaktır.  Ancak, gerek var olan gerek bütün ulusal tarım bölgeleri için yeniden  kurulacak olan tarım merkezlerinin kesintiye uğramadan tam verimli  çalışmalarını; şimdiye kadar olduğu gibi, devlet bütçesine ağırlık  vermeksizin, kendi gelirleriyle kendi varlıklarını yönetmek ve  gelişmelerini sağlayabilmek için bütün bu kurumlar birleştirilerek geniş  bir işletme kurmalarını öneririm.
Bir de, başta buğday olmak üzere, bütün  gıda ihtiyaçlarımızla endüstrimizin dayandığı çeşitli ham maddeleri  sağlamak ve dış ticaretimizin temelini oluşturan çeşitli ürünlerimizin  ayrı ayrı her birinin üretimini artırmak, kalitesini yükseltmek, üretim  masraflarını azaltmak, hastalık ve zararlı böcekler ile uğraşmak için  gereken teknik ve kanuni bütün önlemler zaman geçirilmeden alınmalıdır.
Orman varlığımızın korunması gereğine  ayrıca değinmek isterim. Ancak, bunda önemli olan, koruma kuralları ile,  ülkemizin çeşitli ağaç ihtiyaçlarını sürekli olarak karşılaması gereken  ormanlarımızı dengeli ve teknik bir biçimde işleterek yararlanma  konusunu akıllıca uzlaştırmak zorunluluğu vardır. Buna, Büyük Kamutayın  gereken önemi vereceğine şüphe yoktur.
Sayın milletvekilleri,
Dış ticarette izleyeceğimiz ana prensip,  ticaret dengemizin aktif karakterini korumaktır. Çünkü Türkiye'de ödeme  dengesinin en önemli temelini bu oluşturmaktadır.
Son yılların rakamları ve geçen yılın bu  güne kadar gösterdiği durum ve yön, izlediğimiz prensibin elde edilmiş  olumlu sonuçlarını göstermektedir.
Kota uygulaması, belirgin anlaşma  şartlarımızı kabul etmiş ülkeler için tam olarak kaldırılmıştır. Bu  ülkelerden piyasanın kayıtsız şartsız ithalat yapabilmesi sağlanmıştır.
Dış ticaret politikamızın özelliği şudur: İç ve dış durumun gereklerini karşılayarak her zaman bu işlemin dönüşüne uymak.
İç ticarete gelince, bunda, en önde gördüğümüz kural, kurumlaştırma ve belirgin ticaret kuruluşları kurma ve akılcı çalışmadır.
Kesin zorunluluk olmadıkça piyasalara  karışılmaz; bununla birlikte hiçbir piyasada da başı boş değildir.  Sırası gelmişken Cumhuriyetin tüccar düşüncesini de kısaca belirteyim.  Tüccar, ulusun emeği ve üretiminin değerlendirilmesi için, eline ve  bilgisine güvenilen ve bu güvene yaraşır olması gereken adamdır.(Bravo  sesleri, alkışlar) Bu yönden ihracatla ilgili kanun, denetim konusundaki  kanun, teşkilatlandırma ile ilgili hükümler, olumlu sonuçlarını  vermektedir.
İhracat mallarımız için hükümetin yakın  denetimi altında, satış kuruluşlarının kurulması önemlidir. Bunu göz  önünde tutan Ekonomi Bakanlığı geçen yıl içinde, Iğdır'da, Ege ve Trakya  bölgelerinde çeşitli konularla ilgili satış kooperatifleri kurmuş ve  onları faaliyete geçirmiştir. Önümüzdeki yıl içinde, başta fındık olmak  üzere, diğer belli başlı ürünlerimizi de ilgilendiren birlikler  kurulmalıdır.
Sayın arkadaşlar,
Endüstrileşmek, en büyük milli davalarınız  arasında yer almaktadır. Çalışması ve yaşaması için ham maddeleri  ülkemizde bulunan büyük küçük her çeşit sanayii kuracağız ve  işleteceğiz.(Alkışlar) En başta vatan savunması olmak üzere,  ürünlerimizi değerlendirmek ve en kısa yoldan, en ileri ve zengin  Türkiye idealine ulaşabilmek için bu bir zorunluluktur.
Bu düşünce ile, beş yıllık ilk sanayi  planından geri kalan ve bütün hazırlıkları bitirilmiş olan birkaç  fabrikayı da ivedi olarak gerçekleştirmek ve yeni plan için hazırlanmak  gerekir.
Endüstrileşme karar ve hareketimize paralel  olarak, bu günkü kanunlarımız da, üzerinde düşünülecek ve bazı  değişiklikler eklenecek yeni hükümler gerektirmektedir. Bunların  başlıcalarını şöyle özetleyebiliriz:
Sermayesinin tamamı veya büyük kısmı  devletin olan ticari sınai kurumların mali kontrol şeklinin, bu  kurumların yapılarına ve kendilerinden istediğimiz ve isteyeceğimiz  ticari usul ve düşünce biçimine, çalışma düzenine ivedi olarak  uydurulması yararlı olur. Bu gibi kurumların bu günkü usullerle  çalışabilmelerine ve gelişmelerine imkan yoktur.
Elimizdeki gümrük tarifeleri kanununda da bu günkü politika ve eğilime uygun önlemler almak gereklidir.
Diğer önemli nokta, daha önce de değindiğim  gibi, ülkede, özellikle bazı bölgelerde, göze çarpacak derecede önem  kazanan hayat pahalılığı konusu ile uğraşmak... Bunun için bilimsel bir  inceleme yaptırılmalı ve belirlenecek nedenleri ile köklü ve planlı  şekilde uğraş verilmelidir.
Küçük esnafa ve küçük sanayi sahiplerine,  ihtiyaç duydukları kredileri kolayca ve ucuzca verecek bir kurum  kurulmalı ve kredinin, normal şartlar altında, faiz oranı azaltılmaya  çalışılmalıdır.
Türkiye'de devlet madenciliği, milli kalkınma çalışmaları ile yakından ilgili önemli konulardan biridir.
Genel endüstrileşme düşüncemizden başka,  maden araştırma ve işletme işini, her şeyden önce, dış kredi  imkanlarımızı ve döviz gelirimizi artırabilmek için sürdürmek ve buna  özel bir önem vermek zorundayız.
Maden Tetkik ve Arama Dairesinin  çalışmalarında gelişme göstermesini ve bulunacak madenlerin, rantabilite  hesapları yapıldıktan sonra, planlı biçimde hemen işletmeye konulmasını  sağlamanız gerekmektedir. Elde bulunan madenlerin en önemlileri için üç  yıllık bir plan yapılmalıdır.
Ereğli Şirketini satın aldığımızı ve Ereğli  kömür havzasında rasyonel bir üretim planının, günün sorunu olduğunu  biliyorsunuz. Bunun tamamlanması çabuklaştırılarak, kömür üretimimiz  kısa bir sürede en az bir misli artırılmalıdır.
Diğer yandan Maden Tetkik ve Arama  Dairesinin Divriği sahasında bulduğu ve cevher oranı yüksek olan demir  madeninin hemen işletilmesine geçilmeli ve Karabük demir - çelik  sanayiimiz ihtiyaç planı dışındaki bölümünün ihracatına başlanılmalıdır.  (Alkışlar)
Liman işlerinde modern ve planlı çalışma ve  tarifelerde ucuzluk yapılmasının verimli sonuçları, ticarette dikkati  çekmiştir. Bu yolda devam edilmesinde yarar olacaktır.
Ekonomik yapımızdaki gelişme, deniz ulaşım  araçları ihtiyacını her gün artırmaktadır. Yeni sipariş edilen  gemilerden bir kısmı, önümüzdeki ilkbaharda gelmiş bulunacaktır. Fakat  bunlar, bu günden görülmekte olan ihtiyaca cevap verecek sayı ve  büyüklükte değildir.
Yeni gemiler inşa ettirmek ve özellikle  eski tersaneyi ticaret filomuz için hem tamir, hem yeni inşaat merkezi  olarak faliyete getirmek için gerekli araçları sağlamak zorundayız.  (Alkışlar)
Şu günlerde, yüksek Meclise, su ürünleri ve  Deniz Bank hakkında bir tasarı gelecektir. Konunun yüksek ilginizi  çekeceğinden şüphe etmiyorum.
Arkadaşlar,
En güzel coğrafi konumda ve üç tarafı  denizle çevrili olan Türkiye, endüstrisi, ticareti ve sporu ile, en  ileri denizci ulus yetiştirmek yeteneğindedir. Bu yetenekten  yararlanmalıyız. Denizciliği Türk'ün büyük milli ülküsü olarak düşünmeli  ve bunu en kısa zamanda başarmalıyız. (Alkışlar, yaşa sesleri)
Ekonomik kalkınma, Türkiye'nin, hür,  bağımsız, her zaman daha güçlü ve her zaman daha müreffeh bir Türkiye  idealinin bel kemiğidir. Türkiye bu kalkınmada; iki büyük güç kaynağına  dayanmaktadır.
Toprağımızın iklimi, zenginlikleri ve başlı  başına bir varlık olan coğrafi durumu ve bir de, Türk Milletinin, silah  kadar, makine de tutmaya yaraşan güçlü eli ve milli olduğuna inandığı  işlerde ve zamanlarda, tarihin akışını değiştiren kahramanlıklar ortaya  çıkaran yüksek sosyal benlik duygusu...(Sürekli alkışlar)
Sayın milletvekilleri,
Demiryolları bir ülkeyi uygarlık ve refah ışıkları ile aydınlatan kutsal bir meşaledir.
Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak  önemle üzerinde durduğum demiryolları inşaat politikamız, amaçlarına  ulaşmak için durmadan başarı ile uygulanmaktadır.
Doğu ve güneydoğu Sivas, Diyarbakır gibi  büyük yerleşim yerlerine varan hatlar, geçen yıl içinde Sivas - Malatya  bağlantısı ile birbirine bağlanmıştır. Zonguldak'a varmış olan hat da bu  zengin kömür bölgesini İç Anadolu'ya bağlamış bulunuyor.
Sivas'tan sonra, doğuya doğru uzayıp  gitmekten olan hatta ilk varış yeri olan Divrik'e ulaşmıştır. Bu kol,  önümüzdeki yıl Erzincan'a ulaşmış olacaktır. Diyarbakır'dan doğuya  uzanacak hattın da yapımına başlanmıştır.
Doğu demiryollarının satın alınmış olduğunu  bilirsiniz. Güneyde Nusaybin'e giden hattan başka, yurt içinde bütün  demiryollarının yönetim ve işletmeleri, Cumhuriyet hükümetinin  elindedir.(Alkışlar)
Demiryolları yapımlarımızın gelişmesi, İran transit yolunun gelişmesine ve motorize edilmesine de hizmet etmiştir.
İstanbul'dan başlayan Avrupa turist yolunun asfalt olarak yapımı sürdürülmektedir.
Böylece sürdürülen inşaatın, bir plan içinde, ülkenin diğer bölgelerini de içine alması, beklediğimiz milli başarı olacaktır.
Şose ve köprü yapımları gelişmektedir.  Demiryolları inşa politikamızın uygulandığı yıllar içinde 78 köprü,  geçişe açılmış bulunuyor. 23 köprü de inşa halindedir. Bu köprüler, her  biri başlı başına birer bilim ve sanat eseri olarak yeni nesillere  Cumhuriyetin armağan anıtları olacaktır. Demiryolu hatlarımızı iç  bölgelere bağlayacak ve bu hatların bir an önce milli ekonomik  kalkınmaya en yüksek hizmeti sağlayacak olan karayolu inşaatını  önümüzdeki dönemde yoğunlaştırmak ve bir plan içerisinde genişletmek  gerekir.
Her bölgenin ihtiyaçlarına göre,  istasyonlarda tamamlayıcı yapıların yapılması ve çeşitli malların gereği  gibi gönderilmesini sağlayacak teknik nitelikler içeren vagon sayısını  artırmak zorunludur. Bunda da büyük yardımlarınızın esirgenmemesini  dilerim.
Su ve imar işlerine özenle devam edilmektedir.
Posta - telgraf - telefon işlerimizde  önemli gelişmeler vardır. Bununla birlikte, şehirlerarası telefon  görüşmeleri işinin bir an önce tamamlanmasına çalışılmalıdır.
Ankara'da yeni bir radyo istasyonunun yapımına başlanmış olduğunu memnuniyetle bildiririm.
Sivil Hava Yolları İdaresi, devlet kuruluşları arasında, modern bir idare olarak yer almıştır.
Bütün teknik şartlar ve güvenlik önlemleri  içinde çalışmakta olan bu yönetimin büyük şehirlerimiz arasında en  modern ulaşım yolu rolünü bir an önce yerine getirmeye başlaması ve  uluslararası hatlarla ve kendi araçları ile bağlantı kurması, kısa  sürede sağlanmasını beklediğimiz önemli işlerdendir.
Arkadaşlar,
Bütün devlet kuruluşlarının canlılığı,  sağlamlığı, işletilmesi yönünden büyük dikkatle üzerinde durulması  gereken mali hayatımıza değinmek istiyorum.
Cumhuriyet bütçelerinin beliren ve daima  güçlenmesi gereken ortak özellikleri yalnız denk oluşları değil, aynı  zamanda, koruyucu, kurucu ve verici işlere her seferinde daha fazla pay  ayırmakta olmalarıdır.
Bu politikamızın, milli faaliyet üzerinde  derhal yaratmaya başladığı etki ile bütçe tahmin rakamlarımız, yalnız  gerçekleşmekle kalmamış, her zaman fazlası ile kapanmaya başlamıştır.
1936 yılı bütçesi, gelir tahminine ve 1935  yılı gelir tahakkuklarına göre, 22 milyon fazla ile kapanmıştı. 1937  bütçesinin de bu güne kadar gösterdiği durum, aynı ümidi fazlası ile  gerçekleştirecek niteliktedir.
Bu sonuç, ülke ekonomisinin gelişmesinin,  halkın zenginliğe ulaşmakta olduğunu belirttiği gibi, aynı zamanda, halk  için çalışan bir hükümetin, halkın yararına olarak aldığı önlemlerin  uygun olduğunu da göstermektedir.
Samimi bir bütçeye ve gerçek bir ödeme dengesine dayanan paramızın fiili, değişmez durumunu kesin biçimde koruyacağız.
Her türlü mali yükümlülüklerimizi günü  gününe yerine getirerek, Devlet saygınlığını korumak ve mali sermaye ve  hisseleri koruma ve destekleme işlemleri konusunda da bütün önlemleri  alarak bu hususta dikkatli bulunmak, ilkemiz olacaktır.(Alkışlar)
Devlet gelirlerinin artırılması için yeni  vergilerin yürürlüğe konması yerine, düzenli bir programla var olan  vergilerin uygulanması ve toplanma usullerinin yeniden düzenlenmesi  gereklidir. (Alkışlar)
Son iki yıl içinde hayvan, tuz, şeker,  çimento, petrol, benzin, elektrik ve ham madde resim ve vergilerinde  yapılan ve her biri % 30 - 50 oranlarında olan bir vergi indirimini  gerektiren vergi yükü azaltılması, üretimin özendirilmesi yönünden  vatandaş ve ülke için olumlu ve hayırlı sonuçlar vermektedir.
Hayvan vergisi, buhran ve denge vergileri  üzerinde de araştırmalar yapılarak bütçe dengesi temelini bozmayacak  biçimde bunları giderek azaltma önlemleri düşünülmelidir. (Alkışlar)
Bundan başka, ülkemizde bulunmayan ham  maddeler ve üretim maliyeti üzerinde etki yaparak, dış ülkelerin malları  ile rekabeti güçleştiren her çeşit vergi ve resimlerin kaldırılması  gereklidir. (Alkışlar)
Gerek bu konular üzerinde çalışırken gerek  herhangi bir mali karar alırken, i1k göz önünde bulundurmamız gerekli  olan konu, milli faaliyet ve milli üretim, yani verginin bizzat ana  kaynağı üzerinde yapacağı etkiler olmalıdır. Maliye memurları da  içişleri memurları gibi, halkla sürekli ilişkisi olan kuruluşlardır.  Bunların da halk ile ilişkilerinde halk için çalışan bir halk  hükümetinin tabii niteliği olan, çok fazla dikkat ve ilgi göstermek ve  en fazla güven ve inan vermek ilkelerinin gelişmesine özellikle özen  göstermek gereklidir.(Sürekli alkışlar)
Cumhuriyet rejiminde, devlet hazinesinin  çıkarının, kanunun hazine yararına koyduğu hakla, kanunun mükelleflere  verdiği görevi çok dengeli bir biçimde karşılaştırmak demek olduğunu bir  an hatırdan uzak tutmamak önemli bir prensibimizdir. (Bravo sesleri,  sürekli alkışlar)
Tekel konusunda özen gösterilmesi gereken  ana konu, bu kurumların mali tekel, ticari kuruluş ve milli  değerlendirme kurumu karakterlerinin dikkatle uzlaştırılmasıdır.
Dış ülkelere tütün satışları ve ihracat konusu, daha yakından izlenmeye değer durumdadır.
Gümrüklere gelince, bunda kuruluş çalışma  yöntemlerine ve kanuni konular yönünden gerekli düzeltme önlemlerine hız  verilmesi gerekmektedir. Tekel mallarının fiyatları üzerinde yapılan  indirim, satışları artırmıştır.
Bu yöntemin her zaman göz önünde bulundurulması yararlı olacaktır.
Arkadaşlar,
Büyük davamız, en uygar ve en refaha kavuşmuş ülke olarak varlığımızı yükseltmektir. (Alkışlar)
Bu, yalnız kurumlarında değil,  düşüncelerinde köklü bir inkılap yapmış olan büyük Türk Milletinin  dinamik ülküsüdür. Bu ülküyü en kısa bir zamanda başarmak için, düşünce  ve eylemi birlikte yürütmek zorundayız. Bu girişimden başarı, ancak  hukuki bir planla ve en verimli bir biçimde çalışmakla gerçekleşebilir.  Bu nedenle, okuyup yazma bilmeyen tek vatandaş bırakmamak, ülkenin büyük  kalkınma savaşının ve yeni yapısının istediği teknik elemanları  yetiştirmek, ülke davalarının ideolojosini anlayacak, anlatacak,  nesilden nesile yaşatacak, kişi ve kurumları yaratmak, işte bu önemli  ilkeleri en kısa sürede sağlamak, Kültür Bakanlığının üzerine aldığı  büyük ve ağır görevler arasındadır. (Alkışlar)
Belirttiğim ilkeler, Türk gençliğinin  beyninde ve ulusun bilincinde her zaman canlı tutmak, üniversitelerimize  ve yüksek okullarımıza düşen başlıca görevdir.
Bunun için ülkeyi şimdilik üç büyük kültür  bölgesine ayırarak, batı bölgesi için İstanbul Üniversitesinde başlanmış  olan reform programının daha köklü bir biçimde uygulanmasıyla  Cumhuriyete gerçekten modern bir üniversite kazandırmak, merkez bölgesi  için, Ankara Üniversitesini az zamanda kurmak gerekir. Doğu bölgesi için  Van gölü sahillerinin en güzel bir yerinde, her aşamadaki okulları ve  bunlara ek olarak üniversitesiyle modern bir kültür şehri yaratmak  yolunda şimdiden harekete geçilmelidir. (Alkışlar)
Bu yararlı girişimin, doğu illerimiz  gençliğine vereceği verimlilik Cumhuriyet hükümeti için en mutlu bir  eser olarak kalacaktır. (Alkışlar)
Önerdiğim bu yeni girişimlerin, eğitmen ve  öğretmen ihtiyacını artıracağı şüphesizdir. Fakat bu yön hiçbir zaman  işe başlama cesaretini kırmamalıdır. Bakanlığın geçen yıl içinde bu  yönde yaptığı deneyler, çok ümit verici niteliktedir.
Türk Tarih ve Dil Kurumlarının, Türk milli  varlığını aydınlatan çok değerli ve önemli birer bilim kurumu niteliğini  aldığını görmek, hepimizi sevindirici bir olaydır. (Alkışlar)
Tarih Kurumu, yaptığı kongre, açtığı sergi,  yurt içinde yaptığı kazılar ve ortaya çıkardığı eserlerle, şimdiden,  bütün bilim dünyasına kültürel görevini yerine getirmeye başlamış  bulunuyor. (Alkışlar)
İlk resim galerimizi de bu yıl açmış bulunuyoruz.
Geçen yıl Ankara'da kurulan devlet  konservatuvarının, müzikte, sahneden kendisinden beklediğimiz teknik  elemanları hızla verebilecek duruma getirilmesi için, daha fazla çaba ve  özveri yerinde olur. Her çeşit spor çalışmalarını Türk gençliğinin  milli terbiyesinin ana unsurlarından saymak gerekir. Bu işte, hükümetin  şimdiye kadar olduğundan daha ciddi ve dikkatli davranması, Türk  gençliğini spor bakımından da milli heyecan için özen ile yetiştirmesi,  önemli sayılmalıdır.
Sevgili arkadaşlarım,
Ordu, Türk Ordusu... İşte bütün ulusun  göğsünü güven ve gurur duyguları ile kabartan şanlı ad.(Sürekli  alkışlar) Onu bu yıl için kısa aralıklarla iki kez, büyük kütleler  halinde yakından gördüm. Trakya ve Ege büyük manevralarında...  Disiplinini, enerjisini, subaylarının bilgili çabalarını, büyük komutan  ve generallerimizin yüksek yönetme ve yönlendirme yeteneklerini gördüm;  (Alkışlar) derin övünç duydum, takdir ettim.(Alkışlar)
Ordumuz, Türk birliğinin, Türk gücü ve yeteneğinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir simgesidir.
Ordumuz Türk topraklarının ve Türkiye  idealini gerçekleştirmek için yapmakta olduğumuz sistemli çalışmaların  yenilmesi imkansız güvencesidir. (Alkışlar)
Uygun bir donatım pragramımızın  hazırlanması, başarı ile ilerliyor. Bunları ülkemizde yapma aımacımız  gerçekleşme yolundadır. Harp endüstrisi kuruluşlarını, daha fazla  geliştirmek ve genişletmek için alınan önlemler sürdürülmeli ve  endüstrileşme çalışmalarımızda ordu ihtiyaçları ayrıca göz önünde  tutulmalıdır.(Alkışlar)
Bu yıl içinde denizaltı gemilerini  ülkemizde yapmaya başladık. Hava kuvvetlerimiz için yapılmış olan üç  yıllık program, büyük ulusumuzun içten ve bilinçli ilgisi ile şimdiden  başarılmış sayılabilir.
Bundan sonrası için bütün uçaklarımızın ve  motorlarının ülkemizde yapılması ve harp hava endüstrimizin de bu temele  göre geliştirilmesi gerekir. Hava kuvvetlerinin aldığı önemi göz önünde  tutarak, bu çalışmaları planlamak ve bu konuyu layık olduğu önemle  ulusun gözleri önünde canlı tutmak gerekir. (Alkışlar)
Büyük milli disiplin okulu olan ordunun,  ekonomik, kültürel, sosyal savaşlarımızda bize aynı zamanda en gerekli  elemanları da yetiştiren büyük bir okul haline getirilmesine, ayrıca  özen gösterilip, yardım edileceğinden şüphem yoktur.
Büyük Kamutay,
Dış politikamız, geçen yıl içinde de, barış  ve uluslararası işbirliği yolunda gelişmiş ve yürüdüğümüz yolun  değişmez olduğunu bir kez daha belirtmiştir.
Milletler cemiyetinin geçirmekte olduğu  çetin dönemlerde, cumhuriyet hükümeti, bu uluslararası kuruluşa olan  bağlılığını, her alanda göstererek barış idealine en uygun yoldan  ayrılmamıştır.
Büyük bir milli davamız olan Hatay olayının geçirdiği dönemler tarafınızdan bilinmektedir.
Milletler Cemiyeti yüksek yönetimi altında  yapılmakta olan görüşmeler, Hatay halkına yaraşan mutlu ve bağımsız  yönetime kavuşması yolunda amaçladığımız gayeyi sağlayacak belgelerin  kabul ve imzası ile sonuçlanmıştır.(Alkışlar)
Yeni Hatay rejiminin yürürlüğe girmesine kısa bir süre kaldı.
Bu rejimi, kendileri ile dostça bir düşünce  doğrultusunda işbirliği yapmış olduğumuz Fransızların, iyi niyetle ve  istenen amaca ulaşmayı sağlayacak biçimde uygulamaya başlayacaklarından  şüphe edilmemelidir.
Yarınki Türk - Fransız ilişkilerinin  dilediğimiz yolda gelişmesinde Hatay konusunun iyi bir yönde gelişmesi,  önemli bir ölçü ve etken olacaktır, düşüncesindeyiz. (Alkışlar)
Balkan politikamız, çok mutlu bir işbirliği  yaratmayı sürdürerek kendisine çizilmiş olan barış yolunda her gün daha  verimli sonuçlarla ilerlemektedir. (Alkışlar)
Cumhuriyet hükümetinin doğuda uygulamakta  bulunduğu dostluk ve yakınlık politikası yeni ve güçlü bir adım attı.  Sadabat'ta dostlarımız Afganistan, Irak ve İran ile imza etmiş olduğumuz  dörtlü antlaşma, büyük bir sevinçle kayda değer barış eserlerinden  biridir. (Alkışlar)
Bu antlaşmanın çevresinde toplanan  devletleri, aynı amacı sürdüren ve barış içinde gelişmeyi içtenlikle  isteyen hükümetler arasındaki işbirliğinin gelecekte de iyi sonuçlar  vereceğinden emin bulunmaktayız.(Alkışlar)
Cumhuriyet hükümetinin, komşularıyla ve  diğer büyük küçük devletlerle olan ilişkilerinde uyumlu bir düzen ve  gelişme göze çarpmaktadır.
Barış yolunda nereden bir çağrı geldiyse, Türkiye onu ilgi ile karşıladı ve yardımlarını esirgemedi. (Alkışlar)
İspanya olayları nedeniyle Akdeniz ve  Karadeniz'de alınması gereken önlemlere, Cumhuriyet hükümeti en geniş  bir düşünce ile katıldı.
Dünyanın her yanında olduğu gibi, bizi  ilgilendiren alanlarda ve bu arada Akdeniz'de barış ve dengenin  korunması, bizim yakından ve ilgi ile izlediğimiz bir konudur.
Şunu da memnuniyetle söylemek isterim ki,  Doğu Akdeniz ve Karadeniz suları ile Balkanlarda ve Yakın Doğuda, geçen  yıl belirttiğim ilişkiler aynen sürdürülmüştür.
Geçen yıldan beri dost ve müttefik  devletlerin önemli devlet büyükleriyle bizim devlet adamlarımız arasında  karşılıklı ziyaretler olmuş ve bu temaslar dostluklarımızın gelişmesine  neden olmuştur. (Alkışlar)
Hükümet bu son yıl içinde, devletlerle olan  ticari ilişkilerini, ülkenin ekonomik bünyesine uyacak antlaşma ve  sözleşmeler yaparak düzenlemiştir.
Bunlar arasında Fransa, İngiltere, Almanya  ve Sovyet Rusya ile imzalanan önemli ticari anlaşmalarını özellikle  belirtmek isterim. Hükümetin dış kuruluşlarının, ekonomik kalkınma  savaşımızda ilgili daireleri için bilgi ve haber alma ufuklarını  genişleten yardımcı birer daire olarak çalışmalarını düzenlemek  gereklidir.
Dış politikamızın belirgin özelliğini  kısaca antlamış olmak için diyebilirim ki, tuttuğumuz politik yol ve  hedeften ayrılmıyoruz. Son yıllarda uluslararası ilişkilerde sürekli  değişiklikler olmasına karşın biz bu karışıklığın ortasında,  barışseverlik dolu duygularla karşılıklı dostluklarımıza uygun hareket  ediyoruz. Onların nitelik ve alanlarını genişletmeye uygun düşüncesi  ile, uluslararası durum ve görevimizi göz önünde tutarak çalışıyoruz. Bu  yolda, özen ile çalışmayı sürdürmenin hükümete önereceğim en doğru  karar olduğu düşüncesindeyim.(Alkışlar)
Aziz milletvekilleri,
Dünyaca bilinmektedir ki, bizim devlet  yönetimimizdeki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır.  Bunun kapsadığı prensipler, yönetimde ve politikada bizi aydınlatıcı ana  çizgilerdir. Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların  doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve  gaipten değil, doğrudan doğruya yaşamdan almış bulunuyoruz. (Alkışlar)
Bizim yolumuzu çizen, içinde yaşadığımız  yurt; bağrından çıktığımız Türk ulusu ve bir de, uluslar tarihinin bin  bir acıklı olay ve sıkıntı ile dolu yapraklarından çıkardığımız  sonuçlardır.
Elimizdeki programın ruhu, bizi sadece bir  kısım vatandaşlarla ilgilenmekten engeller, biz bütün Türk ulusuna  hizmet ederiz. Geçen yıl içinde, parti ile hükümet kuruluşunu  birleştirmekle vatandaşlar arasında ayrılık tanımadığımızı fiilen  göstermiş olduk.(Var ol sesleri) Bu olayın bizim, devlet yönetiminde  kabul ettiğimiz, «Kuvvet birdir ve o ulusundur» gerçeğine uygun olduğu  ortadadır.(Alkışlar) Gücün tek kaynağı olan Türk Milletinin seçkin  vekillerini, büyük mutlulukla, eğilerek selamlarım. (Bravo, yaşa  sesleri, şiddetli ve sürekli alkışlar)
Kaynak: Millet Meclisi Tutanak Dergisi D. V, C. 20, Sa. 3
 
 
 
 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatı, anıları, fotoğrafları, nutukları, mektupları, devrimleri